Dişler, diş etleri, ağız, yüz, çene, baş ve boyunda; travma, hastalık ve deformite gibi bazı nedenlerle veya kalıtımsal olarak görülen fizyolojik ve patolojik problemlerin teşhis, tanı ve takibinde başvurulan bir radyoloji birimidir. Radyolojinin gelişmiş yöntemleriyle bu oral ve maksillofasiyal doku ve organlar, sistematik bir incelemeden geçer ve filmlerin verdiği gerçek bilgiler sayesinde kesin tanı koyularak, yapılacak tedavi aşamaları planlanır.
Uzun yıllar yaptığı bilimsel deneyler sonucu 1895’te x-ray ışınlarını bulan , ilk Nobel ödülünün sahibi Fizik Profesörü Wilhelm Conrad ROENTGEN , bu buluşuyla radyoloji bilimindeki büyük gelişmelerin kapısını açmıştır. Halk arasında röntgen denilen bu uygulamanın bulunmasından iki hafta sonra, Dr. Otto Walkhoff diş hekimliğindeki ilk radyoloji uygulamasını başlatmıştır.
ROENTGEN’in x-ray ışınlarını icadından 4 ay sonra,kendi yaptığı elektrikli aletlerle hastalarını muayene eden Diş Hekimi Dr. Edmund KELLS ise dental radyografiye elektriği getirmekle adını tarihe yazdırmıştır.
X-ray ışınlarının bulunmasının ardından hızlı gelişmelere tanık olan diş hekimliği radyolojisi, 1930′ lu yıllardan sonra teknolojik açıdan da büyük gelişmeler göstermiştir. Günümüzdeki radyografik cihazlara çok benzeyen cihazlar yapılmaya başlanmıştır. İlk panoramik radyografi cihazı ise Paetero tarafından 1940’ların sonunda yapılmıştır. Diş hekimliğine dijital yöntemlerin girmesi ise 1980’li yıllarda olmuştur.
Günümüzde halen daha dijital teknikler kullanılmakta, bu sayede hasta takibi en mükemmel şekilde yapılabilmektedir. Hastaya verilen radyasyon dozu da ilk dönemlere kıyasla oldukça azalmıştır.
Türkiye’de ilk Diş Hekimliği Radyoloji Servisi , 1928 yılında Profesör Doktor Selahattin Mehmet Erk tarafından açılmıştır. İlk Oral Diagnoz Ve Radyoloji Kürsüsü ise, Profesör Doktor Erdoğan Turgut tarafından kurulmuştur. Fakültelerde bu radyolojinin anabilim dalı olması ise, 1995 yılında gerçekleşmiştir.
Bu yöntem, tek bir film üzerinde ağız içinin tümünü (üst ve alt diş kavisleri, komşu dokular vs.) görüntüleme imkânı sunan iki boyutlu bir diş filmi çekim tekniğidir. Bu yöntem diş hekimine genel bir bilgi vermeyi amaçladığı için, daha detaylı görüntüleme gerektiğinde ek radyografiler alınabilir.
Bu yöntem, standart panoramik radyografiye göre daha az hata göstermesiyle, daha net bilgi veren bir yöntemdir. Bilhassa gömük 20 yaş dişleri ve lezyonlarını görmek için kullanılmakta, arayüz çürüklerini daha net gösterdiği için de tercih edilmektedir.
Dişlerin sahip olduğu boyuta en yakın görüntüyü veren bu yöntem, ilgili diş grubu ve etrafındaki çene kemiğinin detaylı görüntüsünü de veren küçük bir film çekim tekniğidir. Bu yöntemin kullanıldığı alan, ileri derecede diş eti rahatsızlıkları ve dental problemlerdir.
Tek bir diş veya birkaç dişin görüntüsünü almak için kullanılan ve küçük bir röntgen filminin ısırılması yoluyla görüntü alınan periapikal röntgen çekim tekniğidir. Bu yöntemin kullanılması komşu dişler arasındaki çürüklerin tespiti amacını taşımaktadır.
Dişlerin yatay yöndeki pozisyonlarının tespiti, çene kemiği içindeki kontürlerin incelenmesi için kullanılan bu yöntem , 6X8 cm boyutundaki filmler ile çekilmektedir. Oklüzal radyografi yöntemi, tükürük bezi ve kanallarına ait patolojileri incelemede de kullanılır.
Bilhassa ortodonti tedavisinde kullanılan bu yöntem, alt ve üst çene yapısı, dişlerin kafa tabanı ve diğer oluşumlarla ilişkilerini gösteren bir film tekniğidir. Ortodontistler, bu yöntemden tedaviyi planlama aşamasında faydalandıkları gibi, uygulama ve tedavi sonrası takip esnasında da faydalanırlar. Sefalometrik röntgen cihazıyla sadece ortodontik vakalar değil, ortognatik cerrahi gerektiren dişler de görüntülenmektedir.
Yine ortodonti alanında kullanılan bu yöntem, çocuk hastaların kemik yaşını belirleyip, buna göre tedaviye başlamanın erken olup olmadığına veya uygun tedavi biçimine karar vermek amacıyla kullanılır.
Temporomandibular eklem (çene eklemi) hareketlerinde meydana gelen anormalliklerin tespiti için kullanılan bir film çekim tekniğidir
Çenede kist ve tümör gibi oluşumların tespiti, implant tedavisinin planlama evresi , gelişim anomalileri, baş ve boyun travmaları gibi durumlarda kullanılan bu yöntem diş hekimliğine özel olarak üretilmiş 3 boyutlu bir sistemdir . Baş- boyun bölgesi için özel olarak hazırlanmış bu cihaz, diğer tomografi yöntemlerinin üçte biri oranında radyasyon yaymaktadır.
Diş Hekimliği Radyolojisi, sadece dişlerle ilgili problemlerde değil, baş ve boyun çevresi ile ilgili bütün problemlerde başvurulan bir yöntem olarak, hayatî öneme sahip bir bilim dalıdır. Her ne kadar radyasyonun sağlığa zararları dile getirilse de, şu an hastalıkların erken tespiti ve gelişimlerinin önlenmesi için yapılacak tedaviye yön vermede daha etkili bir tanı yöntemi bulunmamaktadır.
Bağışıklık Sistemi, vücudumuzun savunma fonksiyonlarını yerine getiren, oldukça spesifik ve karmaşık bir sistemdir. Bağışıklık sisteminin gelişmesi ve devamlılığının sağlanmasında gıdalarla…
Anoreksiya nervoza 'ya eşlik eden bozulmuş beden imajı çeşitli araçlarla değerlendirilebilir; bu araçlardan en sık kullanılan Yeme Bozuklukları Envanteri'dir. Anoreksik…
Hayvan Davranışlarının Psikolojik Temelleri; Bu gruplardan ilki; biyolojik alt yapılıdır ve genlerin kontrolünde içgüdüsel olarak gerçekleşir. Diğer grup ise; sonradan…
Alzheimer' in bilinen kesin bir iyileştirici tedavisi yoktur. Fakat doğru uygulanacak olan bir tedavi süreci ile hastalık büyük ölçüde kontrol…
Akciğer Kanseri, pulmoner kökenli heterojen bir grup kanserdir. Akciğer kanserinde temel amaç insanlar risk faktörlerinden (belirli mesleki maruziyetler yanında ilk…
Crohn hastalığının başlama yaşı genellikle 20- 30 yaşları arasındadır. Ancak crohn hastalığı aynı zamanda çocukluk döneminde de görülmektedir.
This website uses cookies.