Mide suyunun asit aktivitesi ile mide ve bağırsak yolundaki mukozanın herhangi bir yerinde oluşan ve belli sınırlar içinde kalan doku kaybıdır. Mide suyunun asitliğinin arttığı ve mide bağırsak mukus tabakasının koruyuculuğunun azaldığı durumlar ülseri tetiklemektedir. Peptik ülserin görülme bölgeleri sıklıkla mide, özefagus alt uç ve ince bağırsak başlangıç kısmıdır. Neden olan etkenler herkesçe bilinen stres, travma ve ilaçlar olarak kısaltılabilir. İnce bağırsak başlangıcı olan dueodonumda görülen ülserler, mide ülserlerinin görülme sıklığından daha fazladır. Tesadüfen endoskopik muayene kontrollerinde ortaya çıkan ülserler inaktif ülser olarak adlandırılır ve kanama olduğu zaman belirti verir. Zamanla oluşmayan ve uzun süre stres altında olan ya da travma yaşamış kişilerde birden bire ortaya çıkan ülserler akut ülserdir. Kişinin uzun süreli devam eden yakınmalarına karşı tedavi edilmemiş durumlarda kronik ülserleri oluşturur. Midenin bölümü olan büyük kurvatum kısmındaki bir ülserin malignite riski yüksektir.
Belirtiler sıklıkla gastrit belirtileri ile aynı özelliktedir. Mide ağrısı, kusma, iştahsızlık ve antiasit ilaç kullanımdan sonra kaybolan ağrı ülser belirtileri arasındadır. Endoskobik görüntüleme ile elde edilen verilen bu işlem sırasında uygulanan biyopsi ile patolojik sonucu ortaya koyar. Tedavide amaç mide asidinin nötralize edilmesidir. Eğer hasta sigara kullanıyorsa bu durum mide ülseri için olumsuz bir etkendir. Ülser sorunu olan bir kişi ülsere uygun diyete girmesi gerektiğini kabul etmelidir. Uygulanan sıkı bir diyet ve tedavi programı ile 15 günlük bir zamanda ülserde gerileme görülebilmektedir. Önemli olan ülserin en kısa zamanda gerileyerek perforasyonun önüne geçilmesidir.
Peptik ülserin yaklaşık %80’ni duedonal ülserden meydana gelmektedir. Sosyo-ekonomik düzey bu tür ülserlerde daha çok önem kazanır. Erkekler kadınlara oranla daha sık duedonal ülsere yakalanmaktadırlar. Mide ile ince bağırsağın birleşim yerinde ki pilor açıklıktan yaklaşık olarak 3-5 santimetre ileride lokalize olur.
Hastada aç karnına oluşan ağrılar dikkat çekicidir. Çoğu zaman sırta vurabilen bir ağrı tarif edilmektedir. Ağrının durumu yemekle beraber biraz daha hafiflese de yaklaşık 1-2 saat içinde yeniden ortay çıkan mide ağrıları görülür. Bu ülser açlıkla karakterizedir ve kişi çoğu zaman açlık ağrısı olarak tanımladığı sorunları dile getirir. Duedonoskopi çekimi ve işlem sırasında uygulanan biyopsi ile kesin tanı konulabilmektedir. Tanı konulmasından hemen sonra kişi medikal tedaviye alınır. Beslenme tüm ülserlerde tedavi içinde yer alan önemli bir konudur ve hasta mutlaka diyet programına uymalıdır.
Ülerlerde görülmesi muhtemel komplikasyonlar bulunmaktadır. Bunlardan en ciddi olanı ülserin malignite özelliği kazanmasıdır. Bu aşamaya gelene kadar ülser tedavi edilmemiş ise kanamalara ve pilor açıklıkta daralmaya(obstrüksiyona) neden olabilir. Daralma olması durumunda kişide sürekli kusma isteği ortaya çıkabilmektedir. Süreklilik kazanmış kusmalar kişide sıvı-elektrolit dengesinde bozulmaya neden olabilir. Kişide metabolik alkoloz belirtileri ortaya çıkabilmektedir.
Hasta mide kanaması geçirirse acil olarak müdahele şarttır ve direk damar içi sıvı uygulamasına alınır. Hastanın düşük tansiyon ve yüksek nabız gibi vital bulguları ilk göze çarpan değerlendirme sonuçlarıdır. Yapılan kan testlerinde düşük hemoglobin düzeyi olduğu dikkati çeker. Aşırı kanamalarda kişiye kan tranfüzyonu gerekebilir.
Bağışıklık Sistemi, vücudumuzun savunma fonksiyonlarını yerine getiren, oldukça spesifik ve karmaşık bir sistemdir. Bağışıklık sisteminin gelişmesi ve devamlılığının sağlanmasında gıdalarla…
Anoreksiya nervoza 'ya eşlik eden bozulmuş beden imajı çeşitli araçlarla değerlendirilebilir; bu araçlardan en sık kullanılan Yeme Bozuklukları Envanteri'dir. Anoreksik…
Hayvan Davranışlarının Psikolojik Temelleri; Bu gruplardan ilki; biyolojik alt yapılıdır ve genlerin kontrolünde içgüdüsel olarak gerçekleşir. Diğer grup ise; sonradan…
Alzheimer' in bilinen kesin bir iyileştirici tedavisi yoktur. Fakat doğru uygulanacak olan bir tedavi süreci ile hastalık büyük ölçüde kontrol…
Akciğer Kanseri, pulmoner kökenli heterojen bir grup kanserdir. Akciğer kanserinde temel amaç insanlar risk faktörlerinden (belirli mesleki maruziyetler yanında ilk…
Crohn hastalığının başlama yaşı genellikle 20- 30 yaşları arasındadır. Ancak crohn hastalığı aynı zamanda çocukluk döneminde de görülmektedir.
This website uses cookies.