Sepsis Nedir
Sepsis vücudun savunma mekanizmaların vücut için zararlı hale geldiği durumdur. Vücutta mikroorganizmaları karşı çeşitli savunma mekanizmaları bulunmaktadır. Bu mekanizmalar mikroorganizmalar vücuda giriş yaptıktan sonra faaliyete geçer ve çoğalırlar. Hastalıklarda, hasta olunup olunmadığının yada hangi hastalığa bağlı bir enfeksiyon bulunduğunun tespit edilebilmesi maksadıyla, hastalar kan verirler. Bu kanlar üzerinde yapılan, kan tahlilleri sonucunda vücudun savunma hücreleri, özellikle de lökosit (beyaz kan hücreleri, akyuvar) seviyesindeki bir artış, vücutta enfeksiyon bulunduğunun habercisidir. Beyaz kan hücrelerinin miktarına bağlı olarak hangi hastalığa yakalanıldığı hakkında fikir yürütülebilir.
Bazı durumlarda vücut içerisinde bir enfeksiyon odağı mevcut değilken yada basit bir enfeksiyon odağı mevcutken, bu beyaz kan hücreleri çoğalarak vücutta savunma mekanizmaları oluştururlar. Bu durumda aşırı çoğalmaya bağlı olarak mikroorganizmaları parçalamak için salgılamış olduğu enzimlerin miktarının artması nedeniyle, vücutta harabiyet oluştururlar. Ayrıca endotoksin (hücre içi toksin) salgılayan mikroorganizmaların vücuda girmesi ve beyaz kan hücreleri tarafından yıkımı sonucunda ortaya çıkan endotoksinler, başta karaciğer olmak üzere bütün vücuda yayılırlar. Bu toksinlerin anti-toksin yada karaciğer enzimleriyle yok edilene kadar geçen süre içerisinde vücut harabiyete uğrar. Karaciğer enzimleri ve anti-toksinler ile tedavi edilemeyen, toksin odaklı rahatsızlıklar, vücut için ölümcül sonuçlar doğurabilir.
Sepsis özellikle yoğun bakım ünitelerinde bulunan hastalarda sıkça karşılaşılan ve bu durumdaki hasta için ölümcüllük oranı oldukça yüksek bir hastalıktır. Bu hastaların çoğunda sepsis teşhisini konulamaz. Çünkü sepsise neden olan mikroorganizma odağının test ve tahlillerle tespit edilmesi oldukça zordur.
Sepsis tanısı konulan vakaların büyük çoğunluğunda akciğerle ilgili şikayetler görülmektedir. İkinci sırada idrar yollarındaki şikayetler gelir. Nadiren de olsa deriden kaynaklı sepsis görülebilmektedir.
Hekimler tarafından, dişte bulunan bir apsenin bile sepsise neden olabileceği tespit edilmiştir. Diş dahil olmak üzere vücudun herhangi bir yerinden, patlayarak kana karışan irinli (iltihaplı) dokular sepsise neden olabilir. Bu nedenle iltihaplı dokuların iyileştirilmesinde antibiyotik hap, krem ve şuruplar kullanılır. Büyük çoğunlukla drene (kesenin içi açılarak aspire edilme) edilmeye çalışılmaz. Tabi bu her iltihaplı doku için geçerli değildir. Küçük çaptaki iltihaplı dokuların sepsise neden olma olasılığı çok azdır. Bu nedenle bu dokuların drene edilmesi yöntemi kullanılabilir.
Bağışıklık Sistemi, vücudumuzun savunma fonksiyonlarını yerine getiren, oldukça spesifik ve karmaşık bir sistemdir. Bağışıklık sisteminin gelişmesi ve devamlılığının sağlanmasında gıdalarla…
Anoreksiya nervoza 'ya eşlik eden bozulmuş beden imajı çeşitli araçlarla değerlendirilebilir; bu araçlardan en sık kullanılan Yeme Bozuklukları Envanteri'dir. Anoreksik…
Hayvan Davranışlarının Psikolojik Temelleri; Bu gruplardan ilki; biyolojik alt yapılıdır ve genlerin kontrolünde içgüdüsel olarak gerçekleşir. Diğer grup ise; sonradan…
Alzheimer' in bilinen kesin bir iyileştirici tedavisi yoktur. Fakat doğru uygulanacak olan bir tedavi süreci ile hastalık büyük ölçüde kontrol…
Akciğer Kanseri, pulmoner kökenli heterojen bir grup kanserdir. Akciğer kanserinde temel amaç insanlar risk faktörlerinden (belirli mesleki maruziyetler yanında ilk…
Crohn hastalığının başlama yaşı genellikle 20- 30 yaşları arasındadır. Ancak crohn hastalığı aynı zamanda çocukluk döneminde de görülmektedir.
This website uses cookies.
View Comments