Depresyon nasıl düşündüğümüzü, nasıl hissettiğimizi ve nasıl davrandığımızı etkileyen, yeterince yaygın olan ve tedavisi gerekli olan ciddi bir tıbbi hastalıktır. Kişiyi hiç bir şeyden zevk almamaya iten, sürekli üzüntülü olmaya sevk eden bir sorundur. Bu kişiler iş ve ev hayatlarında artık bazı işlerini göremez durumdalardır. Depresyonun bazı duygusal ve fiziksel belirtileri vardır. Bu belirtileri kendilerinde veya çevresindeki diğer insanlarda hisseden kişiler tıbbi bir yardım almalıdırlar.
Bazen üzüntü ve sıkıntı verici olaylar yaşandığı zaman üzüntü hissetmek normaldir. Fakat depresyon üzgün hissetmekten çok farklı bir boyuttadır. Bu nedenle depresyon da üzüntüye farklı duygular da eşlik eder. Sıklıkla depresyon üzüntüyle karıştırılsa da aslında ikisi çok farklıdır. Depresyonun en belirgin belirtilerini şu şekilde sıralayabiliriz:
Bu belirtilerin geniş bir yelpazesi olduğundan dolayı depresyon tanısı koymak için bu belirtilerin en az iki hafta gözlemlenmesi gerekir. Depresyon kadınlarda daha sık görülebilir. Yaş olarak baktığımızda ise çocukluktan yaşlılığa her yaşta görülebilir. Ayrıca bir kez depresyon tanısı almış birey hayatının ilerleyen dönemlerinde tekrar aynı durumu yaşayabilir.
Depresyonun neden olduğu hep merak edilir. Aslında depresyonun tek bir nedeni yoktur. Depresyonu tetikleyen psikolojik, biyolojik ve sosyal anlamda birçok etken olabilir.
Depresyon tanısı hastadan alınacak olan belirti öyküsüne göre konur. Bunun dışında doktorların uyguladığı bir test yoktur. Genellikle kaygı bozukluğu olarak bilinen anksiyete ile karıştırılır. Anksiyete, mevcut durumla ilgisiz olarak aşırı yaşanan kaygı durumudur. Bu durum kişinin sosyal ve kişisel hayatını olumsuz etkiler. Bu denetlenemeyen kaygı hali en az 6 ay sürer. Bu bozukluğu depresyon ile karıştırmamak gerekir.
Depresyonda bazı risk faktörleri vardır. Bunlar şu şekildedir:
Depresyon belirtilerinin en az iki hafta süreli devam edildiği gözlendiğinde bir doktora başvurulmalıdır. Tedavi olarak ila tedavisi ve bunun yanında psikoterapi de tercih edilir. Unutmamak gerekir ki bu süreçte aile desteği çok önemlidir.
Tedavi sürecinde kişinin duygu durumunu ve ruh halini düzeltmek asıl amaçtır. Etkin bir tedavi sayesinde 2-4 ay aralığı bir sürede tam anlamıyla düzelme görülebilir. Eğer hafif bir depresyon yaşanıyorsa psikoterapi yardımıyla stres faktörünün ortadan kaldırılması kolaylaşır. Orta şiddette depresyon yaşayan bir hastada ise psikoterapi ile bunun yanında ilaç tedavisi yapılır. Mevsimsel olan depresyonlarda ise Fototerapi yapılabilir. Eğer hala bir iyileşme görülmezse ikinci aşama olarak kullanılan ‘beyin uyarım tekniği’ denen Manyetik Uyarım Tedavisi yapılır.
Ağır olan ve intihar düşüncesinin olduğu hastalarda hastaneye yatış yapılır. Bu hastalara yoğun şekilde psikoterapi, biyolojik tedavi uygulanır.
Tedavi süreci, ilk kez depresyon geçirenlerde altı ay devam eder. Kişinin durumuna göre sonlanım yapılır. Birkaç kez depresyon geçiren hastalarda ise tedavi uzun yıllara kadar sürebilir. Buradaki amaç koruyuculuktur.
Bağışıklık Sistemi, vücudumuzun savunma fonksiyonlarını yerine getiren, oldukça spesifik ve karmaşık bir sistemdir. Bağışıklık sisteminin gelişmesi ve devamlılığının sağlanmasında gıdalarla…
Anoreksiya nervoza 'ya eşlik eden bozulmuş beden imajı çeşitli araçlarla değerlendirilebilir; bu araçlardan en sık kullanılan Yeme Bozuklukları Envanteri'dir. Anoreksik…
Hayvan Davranışlarının Psikolojik Temelleri; Bu gruplardan ilki; biyolojik alt yapılıdır ve genlerin kontrolünde içgüdüsel olarak gerçekleşir. Diğer grup ise; sonradan…
Alzheimer' in bilinen kesin bir iyileştirici tedavisi yoktur. Fakat doğru uygulanacak olan bir tedavi süreci ile hastalık büyük ölçüde kontrol…
Akciğer Kanseri, pulmoner kökenli heterojen bir grup kanserdir. Akciğer kanserinde temel amaç insanlar risk faktörlerinden (belirli mesleki maruziyetler yanında ilk…
Crohn hastalığının başlama yaşı genellikle 20- 30 yaşları arasındadır. Ancak crohn hastalığı aynı zamanda çocukluk döneminde de görülmektedir.
This website uses cookies.