Karaciğer yağlanması, aşırı kilolu olanlar, çabuk kilo alıp verenler, diyabet rahatsızlığı olanlar, düzensiz ve fast food ile beslenmeyi alışkanlık haline getirenler, bazı genetik hastalıkları olanlar arasında çok sık görülen bir rahatsızlıktır. Düzensiz beslenme ve hareket etmemekten kaynaklı vücutta biriken yağ moleküllerinin karaciğere bağlanarak karaciğer etrafında ve karaciğer üzerinde birikmesiyle ortaya çıkar. Karaciğer yağlanması ‘nın biraz ileri safhaya girmesiyle karaciğerde sertleşme meydana gelir ve bazı enzimlerin salgılanması durarak karaciğer işlevini yapamaz hale gelir. Bu aşamadan bir sonraki aşama karaciğer yetmezliği aşaması ve bir adım ilerisi ise siroz hastalığının meydana gelmesi demektir.
Karaciğer yağlanmasının iki ana sebebi vardır. Bu sebepler düzensiz ve yanlış beslenme ile ileri düzeyde hareketsizliktir. Diğer sebepler bu ana sebeplere bağlı olarak gelişen yan sebeplerdir. Bunlar; vücudun insülin direnci, karaciğer rahatsızlıkları, alkole bağlı yağ oluşumu gibi sebeplerdir. Ana sebeplerden hareketsizlik karaciğer yağlanmasının en temel sebebi sayılabilir. Gün içinde yeterli hareket edilmediğinden yenilen öğünler yakılmamakta ve vücutta yağ olarak depolanmaktadır. Bu yağlanma karaciğerde ve diğer iç organlarda da meydana gelir.
Karaciğer yağlanmasının belirtileri; halsizlik, yorgunluk, bu durumlara bağlı aşırı uyuma, yaraların geç iyileşmesi ve midenin yan tarafında meydana gelen şişlik ve sertlik durumudur. Bunlardan biri veya bir kaç tanesi bir arada vücudumuzda belirdiğinde hemen bir dahiliye doktoruna gitmeli ve şikayetlerimizi anlatmalıyız.
Doktorlar iki yolla karaciğer yağlanmasını teşhis edebilirler. Birinci yöntem karaciğer ve karaciğer tarafından salgılanan enzim değerlerini görebilmek için kan ve idrar tahlili yapmaktır. Bu yöntemle karaciğer yağlanması ile ALT ( alanin aminotransferaz ), SGPT ( serum glutamik piruvik transamina ) enzimlerinin normal değerlerin çok üzerinde çıkması ile anlaşılır.
İkinci yöntem ise emin olunmadığında uygulanan ultrason yöntemidir. Yapılan tahlillerde alınan enzim değerler normal değerlerin biraz üzerinde ise ultrason ile karaciğer izlenir ve yağlanma olup olmadığı, var ise kaç cm kalınlığında olduğu görülür.
Bu yöntemler ile tespit edilen karaciğer yağlanmasının hastalık derecesinin belirlenmesi için doktor önerisi ile karaciğer biopsisi yaptırılmalıdır. Karaciğerden alınacak minik bir parça patoloji laboratuvarlarında incelenmeli ve elde edilecek sonuca göre tedavi yöntemleri belirlenmelidir.
Karaciğer yağlanması sonucu, karaciğerin işlevselliği bozulacaktır. Salgıladığı ve metobolizmamızın sağlıklı olarak çalışmasını sağlayan enzimler ve hormonlar sağlıklı olarak salgılanamayacak, sertleşen ve büyüyen karaciğer, karaciğer yetmezliğine sebep olacak ve bu durum bir adım ileri gidince kolay kolay geri dönüşü olmayan siroz hastalığına sebep olacaktır. Siroz hastalığı tedavisi çok zor ve meşakkatli olan bir hastalık olduğundan yağlanma aşamasında tedavi olup sağlığımıza kavuşmamız gereklidir.
Karaciğer yağlanmasının teşhisinden sonra yağlanma durumuna göre doktorlar bir kaç tedavi yöntemi uygularlar. Bu tedavi yöntemleri;
Bu tedavi yöntemlerini dikkatli bir şekilde uygulayarak karaciğer yağlanması rahatsızlığını basit bir aşamada iken tedavi edecek ve ilerlemesine izin vermeyeceksiniz.
Karaciğer Yağlanması Nedenleri Riskleri Ve Tedavisi konusundaki sorularınızı aşağıdaki yorum kısmından sitemiz yazarlarına ileterek cevaplanmasını isteyebilirsiniz.
Bağışıklık Sistemi, vücudumuzun savunma fonksiyonlarını yerine getiren, oldukça spesifik ve karmaşık bir sistemdir. Bağışıklık sisteminin gelişmesi ve devamlılığının sağlanmasında gıdalarla…
Anoreksiya nervoza 'ya eşlik eden bozulmuş beden imajı çeşitli araçlarla değerlendirilebilir; bu araçlardan en sık kullanılan Yeme Bozuklukları Envanteri'dir. Anoreksik…
Hayvan Davranışlarının Psikolojik Temelleri; Bu gruplardan ilki; biyolojik alt yapılıdır ve genlerin kontrolünde içgüdüsel olarak gerçekleşir. Diğer grup ise; sonradan…
Alzheimer' in bilinen kesin bir iyileştirici tedavisi yoktur. Fakat doğru uygulanacak olan bir tedavi süreci ile hastalık büyük ölçüde kontrol…
Akciğer Kanseri, pulmoner kökenli heterojen bir grup kanserdir. Akciğer kanserinde temel amaç insanlar risk faktörlerinden (belirli mesleki maruziyetler yanında ilk…
Crohn hastalığının başlama yaşı genellikle 20- 30 yaşları arasındadır. Ancak crohn hastalığı aynı zamanda çocukluk döneminde de görülmektedir.
This website uses cookies.
View Comments