Yüksek Tansiyon – Hipertansiyon

Share

Yüksek Tansiyon – Hipertansiyon

Farklı iki günde, en az iki kez yapılan ölçümlerde; 18 yaşını geçmiş erişkin bir bireyde büyük tansiyonun 140 mmHg ve üzerinde ya da küçük tansiyonun 90 mmHg ve üzerinde olmasına hipertansiyon (yüksek tansiyon) adı verilmektedir. Kan basıncı için ölçülen değerlerin normal olarak sayılabilmesi için; büyük tansiyonun 120 mmHg’nın, küçük tansiyonun ise 80 mmHg’nın altında olması gerekmektedir.

Yüksek tansiyon toplumda oldukça sık görülen bir durumdur. Türkiye’de her üç erişkinden birinde hipertansiyon olma olasılığı çok yüksektir. Ülkemizde yapılan bir araştırmada; 18 yaş üstü nüfusta hipertansiyon sıklığı erkeklerde %27,5 , kadınlarda %36,1 olarak tespit edilmiştir. Hipertansiyonun yaş ilerledikçe görülme olasılığı artmaktadır.

Hipertansiyon Risk Faktörleri

Yüksek tansiyon riskini arttıran birçok faktör söz konusudur.

1- Yaş: Yüksek tansiyon görülme oranı ilerleyen yaşla birlikte artar. Buna karşın tansiyon yüksekliği çoğunlukla 35-50 yaşlarda saptanmıştır.

2- Cinsiyet: 50 yaşın altında erkeklerde daha sık görülürken 55 yaş üstünde bayanlarda daha sık görülmektedir.

3- Kalıtım: Aile büyüklerinde hipertansiyon varsa eğer aile fertlerinde görülme riski yüksektir.

4- Şişmanlık: Şişmanların yaklaşık % 40’ında yüksek tansiyon görülmektedir.

5- Şeker hastalığı: Diyabet hastalarının hipertansiyon olma olasılığı oldukça yüksektir.

6- Aşırı tuz tüketimi: Aşırı tuz tüketimi elektrolit dengesini bozduğundan risk faktörünü artırmaktadır.

7- Fiziksel aktivitelerin azlığı: Egzersiz eksikliği vücudun efor dengesini etkilediğinden ve hiperkolestrol oluşma riskini artırdığından dolayı hipertansiyon riski de artar.

8- Alkol tüketimi ve sigara kullanımı: Alkol tüketen ve sigara kullananlarda, kullanmayanlara göre risk fazladır.

9- Stres: Çoğu hastalıkta olduğu gibi hipertansiyonun da ortaya çıkmasını kolaylaştırır.

Bazı hastalıklar var ki bunları daha çok hipertansiyon ile birlikte görürüz. Bu hastalıkların başlıcaları; diabetes mellitus (şeker hastalığı), dislipidemi [ kan yağlarından total kolesterol, LDL (düşük dansiteli lipoprotein) kolesterol ve trigliserid düzeylerinden bir ya da bir kaçının artması veya HDL (yüksek dansiteli lipoprotein) kolesterol düzeyinin azalması durumu] ve obezite’dir. Bu hastalıkların bir ya da birkaçı yüksek tansiyonla birlikte ortaya çıktığında kan damarlarında ateroskleroz (sertleşme) ve kalp hastalıkları oluşumu kolaylaşmaktadır. Buna bir de sigara ve alkol kullanımı, sağlıksız beslenme ve hareketsiz yaşam tarzı eklendiği zaman kalp hastalığı riski çok artmaktadır.

Hipertansiyon tedavisi uzmanlar tarafından önerilen ilaçlarla kontrol altında tutulmaya çalışılırken hastaların yaşam koşullarında da değişikliklere gitmesi gerekmektedir. Bunların başında, beslenmeye dikkat etmek ve stressiz bir hayat sürdürmek gelir. Kişinin yaşam tarzında ve beslenmesinde dikkat edeceği hususları şöyle sıralayabiliriz:

Hipertansiyondan Korunmak İçin Öneriler

İdeal ağırlığınızı koruyun

Şişmanlık hipertansiyonun görülmesi açısından önemli bir risk faktörüdür.  Hipertansiyonlu hastalarda BKI 20-25 arasında bir değerde olmalıdır. Eğer bu değerden yüksek bir değerde çıkıyorsa düzenli bir diyetle kilo verilmelidir.

Düzenli fiziksel aktivite yapın

Hareketli ancak yorucu olmayan bir yaşam tarzı seçilmelidir. Haftanın belirli günleri en az 30 dakikalık yürüyüşler yapılmalıdır. Düzenli fiziksel aktiviteler, yaşın ve kronik hastalıkların beraberinde getirdiği olumsuz etkileri azaltır, kan basıncını düzenler, kardiyak aritmi ve ani ölüm riskini azaltır.

Sigara içmeyin

Sigara ve sigara dumanı, içerdiği kimyasal maddeler nedeniyle başta kanser olmak üzere, kronik bronşit, felç ve koroner kalp hastalıklarına neden olan önemli bir etkendir.

Beslenmenize dikkat edin

· Vücut ağırlığınızı dengede tutmak, kilo almamak için az şekerli besinleri tercih edin, çay şekeri gibi rafine şekerleri mümkün olduğunca az tüketin, tatlılar ve şekerli içeceklerin tüketimini sınırlandırın.

·  Tuz ve sodyum alımını kısıtlayın. Sodyum alımı günlük maksimum 1.5-2.5 gr arasında (4-6 gr tuz) olmalıdır. Ayrıca tuz oranı düşük yağsız veya az yağlı süt ve süt ürünlerini tüketin.

·  Kullandığınız yağ türüne dikkat edin; doymuş yağ asidi içeren katı yağlardan kaçının. Doymamış yağ asidinden zengin bitkisel sıvı yağları (zeytinyağı, ayçiçek yağı, mısırözü yağı vb) tercih edin.

·  Posa tüketimini arttırın. Haftada her gün 4-6 porsiyon (400-500 gr) çeşitli taze sebze ve meyve yiyin. Kuru fasulye, nohut, mercimek vb. kuru baklagillerin tüketimine özen gösterin.

·  Omega 3 yönünden zengin besinler tüketmeye çalışın.

·  Alkolü bırakmaya çalışın, eğer bırakamıyorsanız azaltın. Alkol alımı kan basıncının yükselmesine neden olur.

MHRS Online Randevu

Recent Posts

Bağışıklık Sistemi ve Vitaminler

Bağışıklık Sistemi, vücudumuzun savunma fonksiyonlarını yerine getiren, oldukça spesifik ve karmaşık bir sistemdir. Bağışıklık sisteminin gelişmesi ve devamlılığının sağlanmasında gıdalarla…

3 sene ago

Anoreksiya Nervoza

Anoreksiya nervoza 'ya eşlik eden bozulmuş beden imajı çeşitli araçlarla değerlendirilebilir; bu araçlardan en sık kullanılan Yeme Bozuklukları Envanteri'dir. Anoreksik…

3 sene ago

Hayvan Davranışlarının Psikolojik Temelleri

Hayvan Davranışlarının Psikolojik Temelleri; Bu gruplardan ilki; biyolojik alt yapılıdır ve genlerin kontrolünde içgüdüsel olarak gerçekleşir. Diğer grup ise; sonradan…

3 sene ago

Alzheimer Nedir Belirtileri Nedenleri

Alzheimer' in bilinen kesin bir iyileştirici tedavisi yoktur. Fakat doğru uygulanacak olan bir tedavi süreci ile hastalık büyük ölçüde kontrol…

3 sene ago

Akciğer Kanseri

Akciğer Kanseri, pulmoner kökenli heterojen bir grup kanserdir. Akciğer kanserinde temel amaç insanlar risk faktörlerinden (belirli mesleki maruziyetler yanında ilk…

3 sene ago

Crohn Hastalığı

Crohn hastalığının başlama yaşı genellikle 20- 30 yaşları arasındadır. Ancak crohn hastalığı aynı zamanda çocukluk döneminde de görülmektedir.

3 sene ago

This website uses cookies.