Tansiyon Yüksekliği – Hipertansiyon
Tansiyon yüksekliği yani hipertansiyon, vücudumuzdaki kan basıncının normal değerlerinden yüksek olmasıdır. Kanın damarlarda akışı sırasında damarlara yaptığı basınç çok fazladır. Kalp; göğüs kafesi içerisinde iki akciğer arasında bulunan kanı pompalayarak vücutta dolaşımı sağlayan bir organımızdır. Sağlıklı bireyde kalp bir pompa görevi üstlenerek düzenli olarak kanı atardamarlara gönderir. Bu sayede kan tüm dokulara dağılır ve böylece dokuların oksijen ve besin gereksinimlerini karşılamış olur. Bu dokularda oluşan atık maddeler ve karbondioksit toplar damarlar aracılığıyla kalbe geri gönderilir. Bu sırada kalp bu kirli kanı toplamak için gevşer. Ardından tekrar kalp kasılır ve kirli kanın temizlenmesi için kanı akciğere yollar ve akciğerlerde temizlenen kanın tekrar kalbe dönmesi sonucu kalp yeniden atardamarlara pompalar. Bu döngü vücudumuzda düzenli olarak durmadan devam eder.
Kan kalpten vücuda pompalanırken kalbin kasılması ile oluşan bir basınçla atardamarlara iletilir. Bu basınç kan akışı için gerekli olmaktadır. Fakat oluşan bu basıncın fazla olması yani tansiyon yüksekliği dediğimiz bu durumda damarların zarar görmesi sonucu kalp krizi ve felç riski önemli oranda artar. Kalp kasıldığında kanı gönderdiği sırada oluşan basınca büyük tansiyon, gevşediği sırada oluşan basınca ise küçük tansiyon denilmektedir. Büyük tansiyon için normal değer 120 mm hg, küçük tansiyon ise 80 mm hg’ dir. Eğer değerleriniz bu belirtileren rakamların üzerindeyse tansiyon yüksekliği söz konusudur. Tansiyon yaş, ırk, genetik özellikler, faziksel aktiviteler veya cinsiyete göre değişebilmektedir. Hatta bir kişinin tansiyonu günün farklı zamanlarında birbirinden farklı değerler almış olabilir. Hipertansiyon, çeşitli birçok sebepden kaynaklı olarak ortaya çıkmış olabilmektedir. İlaçlar, aşırı kilo, şeker hastalığı, kolesterol yüksekliği veya fazla miktarda tuz alımı gibi birçok nedenden dolayı oluşabilmektedir. Yaş ilerledikçe tansiyon yüksekliğinin görülme riski artmaktadır. Özellikle kadınlarda menopozdan sonra görülme riski daha fazladır. Tansiyonu yükselmiş olan bireyde baş ağrısı, burun kanaması, kulak çınlaması, çarpıntı, bulanık görme ve baş dönmesi gibi belirtiler gözükebilmektedir. Bu bulgular ortaya çıktığı anda hemen tansiyonunuzu ölçtürmeniz gerekmektedir. Devamlı görülen kontrol edilemeyen tansiyon yüksekliği zamanla vücuda birçok zarar verebilmektedir. Kalp, beyin, böbrek gibi birçok organlarda hasar oluşturabilmektedir. Özellikle kan basıncının artmasıyla kalbe düşen yük miktarı artar ve bu yüzden zamanla kalbin kasılma-gevşemesinde bozukluklar ortaya çıkar. Bu durumun sonucunda da kalp yetmezliği oluşur.
Hipertansiyonun oluşturabileceği hastalıklardan korunmak için yılda 3-4 kez tansiyonunuzu ölçtürmeniz gerekmektedir. Düzenli yapılan egzersizler tansyonunuzun normal bir seyirde devam etmesine yardımcı olacaktır. Ayrıca mümkün olduğunca fazla tuz tüketmekten kaçınmak gerekmektedir. Bol bol meyve-sebze tüketilmeli ve sigara-alkol gibi alışkanlıklarınız varsa en kısa zamanda bırakılması gerekmektedir. Eğer bir ilaç tedavisine başlayacaksanız bir uzman hekim kontrolünde başlamalısınız.