Mide Kanseri Nedenleri Teşhisi Tedavisi

Mide Kanseri Nedenleri Teşhisi Tedavisi

Midenin Anatomik Yerleşimi ve Görevleri

Yemek borusunun (özefagusun) bitim yeri ile ince bağırsağın başlangıç yeri (duedonum) arasında yer alan sindirim sistemi kanalının en geniş bölümüdür. Mide;

  • Yiyeceklerin depolanmasını sağlamak,
  • Yiyeceklerin bulamaç (kimus) halini alması için mide salgıları üretmek,
  • Bulamacın (kimusun) ince bağırsağa aktarılmasını ve aktarılma hızını ayarlamak ile görevlidir.

Mide Kanseri Nedenleri Teşhisi Tedavisi

Midenin diğer organlarla olan komşulukları; Midenin tepe noktası olan fundusu diyafragm ile, sağında karaciğer, solunda ve yukarısında dalak bulunur ve arka yüzü pankreasla komşuluk  eder. Midenin vücutta asılı kalmasını sağlayan en önemli organ özefagustur (yemek borusu). Midenin ince bağırsağın başlangıç yerine (duedonuma) geçiş kısmına pilor adı verilir. Pilor mide içeriğinin duedonuma olan geçis hızını ayarlar ve duedonumdaki içeriğe kapak görevi görerek bu içeriğin geriye kaçmasını engeller. Yapısal olarak 3 katmandan oluşmakta olup kanserin görülme yeri ne kadar iç kısımlarda ise tedaviden alınan olumlu geri bildirimlerde o kadar zorlaşır. Mide şematik olarak bakıldığında J harfine benzer. En içteki bölüm mukozal katmandır ve kanser en sık bu kısımda görülür. Dışa doğru muskularis tabakası ve en dışta seröz tabaka bulunmaktadır.

  Mide Kanseri Görülme Sıklığı ( insidansi):

Tüm dünya erkeklerde 2., kadınlarda 4. sırada görülen kanser türüdür.  Türkiye’ deki tüm kanserlerin erkeklerde %7-8’si, kadınlarda %6’sı mide kanseridir.
Mide kanserinin coğrafi dağılımına bakıldığında ise dünyada en sık Japonyo’da rastlanmaktadır. En az ise görülen ülkelerin başında ise Hindistan bulunur.

  Mide Kanseri Nedir ?

Mide kanseri; karsinomun (kanser hücresi), mide mukozası hücrelerinde bilinmeyen bir kimyasal kansorejen tarafından zedelenmesi sonucu oluşarak kazanılmış bir hastalık olarak görülmektedir.

  Mide Kanseri Nedenleri

  Beslenme ile ilgili Nedenler;

Yapılan bir çok araştırmada karbonhidratların, tuzlanmış besinlerin (et ve balık gibi), sigaranın, çok az yağ tüketmek ve çok fazla yağ tüketmenin de riski artırdığı ortaya çıkmıştır.
Yüksek tuz tüketimi doğrudan mide kanseri ile ilişkilidir. Yüksek tuz tüketimi midede kronik gastrite neden olabilmekte ve ilerleyen evrelerde kanserin zeminini oluşturabilmektedir.
Nitritler ve nitratlar da mide kanserinde önemli unsurlardır. Bu kimyasallar kurutulmuş gıdalarda ve gıda koruyucularında bulunmaktadır.

Soyalı gıdaların, süt, taze sebzeler ve c vitamininin mide kanserini azalttığı, yapılan çalışmalarda ispatlanmıştır.

  Çevresel Faktörler;

Sosyoekonomik düzey bu bölümde ki temel kriterdir. Kötü hijyenik koşullar ve çevre kirliliğinin kanserle ilişkisi yüksek bulunmuştur.

  Kişisel ve Genetik Nedenler;

  • Kişisel nedenler arasında kan grubu gösterilebilir. Kan grubu A olanlarda görülme riskinin daha yüksek olduğu saptanmıştır.
  • Kalın bağırsak kanserlerinden Lynch sendromunun II. evresinde olanlarda mide kanserinin daha yüksek olduğu görülmüştür.
  • Ailede mide kanseri öyküsü varsa kişinin bu hastlığa yakalanma oranı 2-3 kat daha fazladır. Bu oran ikiz kişilerde de aynı ölçüde saptandığından genetik faktörün etkinliği doğrulanmıştır.
  • Genel olarak 70-74 yaş arası kişilerde riskin yüksekliği ispatlanmıştır.
  • Cinsiyette ayrım yapılacak olunursa erkeklerin kadınlara oranla mide kanseri olma  riski 2 kat daha fazladır.

  Mide Kanserine Zemin Oluşturan Diğer Mide Hastalıkları;

Kronik gastrit; Bu hastalıkta uzun süreli iltihabi durum mukozal tabakanın yerini bağ dokusunun almasıyla atrofi(küçülme, gerileme) gelişmesine neden olur. Atrofik gastritli hastaların %80-90’nın da mide kanseri görülmektedir.

Pernisiyöz Anemi (B12 Vitamini Eksikliği Anemisi); B12 eksikliği vücutta atrofik gastrite neden olur ve bu gastritli bölge bakterilerin üremesi için uygun bir ortamdır. Bu bakteriler yiyeceklerdeki nitritleri kansorejen nitrozo bileşiklerine çevirerek kanser oluşumu hızlandırır.

Mide Polipleri; Mide de oluşan adenomların (iyi huylu tümör çeşidi) 2 cm’den büyük olması kanser riskini arttırmaktadır.

Postgastrektomi; Midenin bir kısmının çeşitli lezyonlar nedeniyle alınarak gastrektomi olmuş hastalarda, görülme sıklığı daha yüksektir.

Kronik Peptik Ülser; Kronik benign (iyi huylu) mide ülserlerinin kanserleşmediği bilinse de, mide kanserinin neden olduğu ülserlerin bir çoğu ilaç tedavisi ile kontrol altında tutulabilir. En önemli ayrımı endoskobi ile yapılan biyopsi sonucu ortaya çıkarmaktadır.

Helicobakter Pilori; Helicobakter pilori gram (-) bir basil çeşididir ve vücudunda bu basili barındıran kişilerin yüksek oranla kansere sahip olduğu görülmüştür.

  Mide Kanseri Belirtileri ve Bulguları

Belirti ve bulgular ne yazık ki geç dönemde ortaya çıkmaktadır. Erken tanı çok nadir rastlanan bir durumdur. Tümörün midedeki yerleşim yerine bağlı olarak belirti ve bulgularda farklılıklar gözlemlenir.
Kendini çoğu zaman kilo kaybı, hazımsızlık, midedeki dolgunluk ve rahatsızlık hissi, iştahsızlık, anemi (kansızlık), kronik yorgunluk ve dışkıda kan olarak belli eder. Mide kanserinin metastazı (başka doku ve organlara sıçraması) sonucu oluşan kemik ağrıları da ilk belirtilerden sayılabilir.

  Mide Kanseri Teşhisi

Hastadan alınan öykü, fizik muayene ve bunların dışında yapılacak radyolojik, endoskopik, kan sayımı ve sitolojik (hücre biyolojisi) çalışmalar ile mide kanseri teşhisi konulabilir.

Tam kan sayımında hastanın hemoglobin, lökosit ve trombosit gibi değerlerine, daha çok şüpheyi güçlendirme amaçlı bakılır.

Endoskobik yöntem ile incelenen midede, rastlanan bir olumsuz görünüm işlem esnasında endoskopik tüpün ucundaki mikro makas ile doku örneği alınarak, patalojik yönden incelenmesi için patoloji laboratuvarına teslim edilir. Sonuç karsinom açısından negatif gelse bile geçmeyen bir karın ağrısında tekrarlanan endoskobik biyopsi örneklerinde ilerleyen zamanlarda sonuç pozitif olarak görülebilir. Bu sebeple uzman görüşü ile istemin tekrarlanmasında fayda vardır.

Radyolojik olarak bilgisayarlı tomografi (BT) ve ultrason (US) gibi görüntüleme tetkileri hastalık hakkında bilgi verir.

PET Görüntüleme (Pozitron Emisyon Tomogrofi); Damariçi yolla hastaya verilen radyoaktifin kanserli bölgede yoğuşması ve elde edilen görüntüde görülmesi beklenir. Böylece hastada kanser olup olmadığı saptanabilir. Hatta kanserin başka doku ve organlara sıçrayıp sıçramadığını (metastaz) görüntülemedeki en etkili yöntemdir.

 Mide Kanseri Evreleri

Bir mide kanserinin gidişatının en iyi belirlenebilmesi için evresinin kaçıncı seviyede olduğunun bilinmesi en önemli kriterdir. Günümüzde hastalara tanı konduğunda evre III veya IV oldukları saptanır. Evre IV olan bir mide kanseri hastasının 5 yıllık sağ kalım oranı ne yazık ki %20 civarında seyreder. Gastrektomiden (midenin bir kısmı ya da tamamının cerrahi yöntemlerle çıkarılması) sonra evre IV hastalarının 5 yıldan fazla sağ kalım oranına sahip oldukları bir gerçektir. Mide kanseri evrelemesinde diğer kanserlerde olduğu gibi 3 kriter esas alınır ve buna göre evreleme yapılır. Bunlar;

  1.  Tümörün yerleşim yeri ve kendiliğinden mi yoksa başka bir tümörün metastazik etkisi ile mi oluştuğu,
  2.  Tümörün len nodu tutulumu,
  3.  Metastazıdır.

Erken evre mide kanserlerinde cerrahi müdahale ile yapılan girişimlerin büyük bir kısmı olumlu sonuçlar vermektedir. Mide kanserlerinin evreleri bir çok kaynakta farklı yorumlanır. Kimi kaynak 4 evreye, kimisi 5 evreye ayırmaktadır ve her evreye göre farklı tedavi şekilleri uygulanmaktadır.

  Mide Kanseri Tedavisi

Kemoterapi: Bu tedavi sıklıkla opere edilebilir alanın biraz daha küçültülmesinde, tümörün cerrahiye uygun hale getirilmesinde kullanılmaktadır. İleri evre mide kanserinde yapılan cerrahi girişim sonrasında da geride kalan mikro metestazları önlemek için kemoterapiye ihtiyaç duyulmaktadır. Bu ajanlar damardan veya oral olarak alınmakta olup vücuttaki kanser hücrelerinin bulunup yok edilmesinde görevlidir.

Radyoterapi: Kanserli hücrenin öldürülmesinde kullanılan rasyasyon tedavisidir. Genellikle kemoterapi ile beraber hastanın operasyona hazırlanmasında ya da operasyondan sonra geride kanserli hücre bırakmayacak şekilde vücudun arındırılmasında kullanılmaktadır.

Cerrahi tedavi: Mide kanserinde gerçek iyileşme şansı cerrahi müdahele ile mümkündür. Bu yöntemle midede ki kanserli bölge küretaj (kazıma) işlemi ile çıkarılmaktadır. Önemli olan hastanın midesinin ne kadarının çıkarılacağına karar verilmesindedir. Bir çok doktorca uygulanan total gastrektomi (midenin tamamen çıkarılması) uygulamasında sağ kalım oranının artmadığı gözlemlenmiştir. Cerrahi tedavide amaç; hastanın sağ kalım süresinin uzatılmasına yönelik olmalıdır. Total gastrektomili hastaların beslenmeleri çok önemlidir. Yiyebilecekleri miktar azaldığı için sıksık beslenmleri önem kazanmıştır. Subtotal gastrektomi ile midenin gastrin hormonu salgılayan kısmı çıkarılır ve midenin kalan kısmı duedonumla anastomoz (birleştirme) edilir.

  Mide Ameliyatlarından Sonra Gelişebilecek Komplikasyonlar (Yan etkiler):

Mide ameliyatlarından sonra oluşabilecek sorunların başında: kanama, pilorik obstrüksiyon (duedonum kapağının tıkanıklığı), yeni oluşacak ülserler, dumping sendromu, akut gastrik dilatasyon (genişleme) ve beslenme bozukluklarıdır.

Kanama; Cerrahi girişimler sonrası görülen kanamalardır.

Pilorik obstrüksiyon; Bu durum genelde kapakta gerçekleşen bir ödem  sonucu gerçekleşmektedir. Hastalarda yemek yedikten sonra rahatsızlık ve çoğu zaman bulantı ve kusma görülür. Tedavide çoğunluklukla tıkanıklık, operasyon ile giderilmektedir.

Ülserler; Ameliyat bölgesinin gastrik asit ile teması gerçekleşirse ortaya çıkmaktadır. Tedavi mide ülseri tedavisi ile aynıdır.

Dumping sendromu; Bu sendrom genellikle hasta henüz sofradayken veya yemekten hemen sonra gerçekleşir. Mide içeriğinin hızlı bir şekilde ve kontrolsüzce ince bağırsağa geçisi ile gerçekleşmektedir. İnce bağırsağa hızlıca gelen bu içerik ile damarlardan hızlıca sıvı geçişine neden olur ve bu durumda kan hacminde azalma ile kendini göstermektedir. Bu sebeple hastada ani halsizlik, baygınlık hissi ve baş dönmesi görülebilir. Tedavide hastanın diyeti yeniden düzenlenir. Midenin boşalmasını geciktirmede sedatif ilaçlar, antispozmatik ilaçlar ve pektin (emilmeyen doğal karbonhidrat) verilebilir.

  Mide Kanserli Hastanın Bakımı

Mide kanserli hastalar hastenede ameliyat sonrası yatmaya devam ettiği süre içerisinde aile veya yakını, hastanın enfeksiyonlara karşı açık olduğunu unutmamalıdır ve hastaya enfeksiyon kaynağı oluşturabilecek her şeyden kaçınmalıdır. Hastanın yakınları bu aşamada çok iyi bir gözlemci olmalı ve görülebilecek farklı durumları sağlık ekiplerine acilen bildirmede sorumluluk almalıdır. Hastanın diyetiyle yakından ilgilenmeli ve tedavideki tüm gelişmiş faktörleri öğrenmelidir. Gerekirse ailenin kendisi ve hasta psikolojik destek almalıdır.

Tags: , , , ,

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Time limit is exhausted. Please reload CAPTCHA.