Akciğerin bir ya da iki lobunu tutan iltihabi durumdur. En sık rastlanan etken genellikle pnömokok olarak bilinen streptococcus pneumona’dır.
Hastalığın derecesini belirlemek.
• Nabız oranı dakikada 100’den az
• Solunum dakika hızı 25’ den az
• Kan basıncı normal
• İdrar çıkışı normal
• Zihinsel fonksiyonlar normal
Aşağıdakilerden herhangi ikisi mevcutsa;
• Nabız dakika sayısı 100’ den fazla ise
• Solunum hızı dakikada 24’ ün üzerinde ise
• Vücut ısısı 38.5°С üzerinde; fakat kan basıncı, idrar çıkışı ve ve zihinsel fonksiyonlar normal ise.
Aşağıdakilerden herhangi biri varsa:
• Kan basıncının düşük olması veya düşüyor olması (sistolik basıncın 100 mmHg veya daha düşük olması).
• İdrar çıkışının azalması (örneğin son 6 saat süresince idrara çıkmama).
• Bilinç bulanıklığı.
• Solunum hızı dakikada 40’dan fazla olması.
• Hafif zatürrede günde iki kez ağız yolu ile 1000 mg amoksisilin klavulonikasit kullanılır Bazı durumlarda zatürreye neden olan bakteriler farklı olduğundan (atipik pnömoni) bu tedaviden fayda sağlanamaz. Bu durumda ağız yoluyla günde iki kez 500 mg klaritromisin veya günde bir kez azitromisin 500 mg kullanılır.
Orta veya ciddi zatürre için medikal yardım aranmalı ve bu arada şu tedavi uygulamalıdır.
• Günde iki kez kas (im) veya damar içine (iv) 1 g seftriakson uygulanması ve beraberinde ağız yoluyla iki kez 500 mg klaritromisin veya günde bir kez 500 mg azitromisin (500 mg ağız yoluyla günde 1 kez) ilave edilmesi önerilir.
• Penisilin alerjisi varsa klaritromisin ya da azitromisin tercih edilmelidir.
• Antibiyotik tedavisine rağmen ateş 48 saatte düşmediyse tıbbi yardım aranmalıdır.
• Antibiyotik tedavisi 5 gün ya da ateş düştükten sonra 3 gün devam edilir.
• Hastalar birkaç haftaya kadar tamamen iyileşmiş hissetmezler.
• Zatürre geçiren kişinin doktor kontrolünden geçerek tetkiklerinin yapılarak hastalığının iyileştiğine karar verilmesinden sonra çalışmaya başlaması gerekir.
Akciğerleri örten akciğer zarları arasında iltihaplı sıvının birikmesidir. İltihaplı sıvı 1 lt den fazla miktara ulaşabilir; o taraf akciğerde basınç oluşturur, solunum yüzeyselleşir ve ağrı duyulur. Ampiyem zatürrenin ciddi bir komplikasyonudur. Genellikle zatürre başlangıcında birkaç gün sonra ortaya çıkar. Hasta iyileşmeye başlamışken yeniden kendini kötü hisseder ve yüksek ateş geri döner.
• Cerrahi olarak bu iltihaplı sıvının boşaltılması gerektiğinden hastanın erken tahliye ile medikal yardım alması sağlanmalıdır.
• Bu arada antibiyotik tedavisine devam edilir.
Aspirasyon pnömonisi, kusma veya diğer sıvı içeriklerin akciğerlere gitmesi ile oluşan akciğer ve bronşlardaki iltihabi durumdur. Bu durum örneğin yüksek alkol tüketiminde, epilepsi nöbetinde görülebilir.
Bazı hastalarda bakteriyel enfeksiyon akciğerlerde lokalize cerahat toplanmasına yol açar. Bu durum akciğer apsesidir.
Aspirasyon pnömonisi ile akciğer apsesi ayrımı akciğer grafisi ile yapılır fakat başlangıç tedavileri aynıdır.
• Dereceli başlangıç.
• Ateş sıklıkla hafiftir ve üşüme titreme olmaz.
• Kötü kokulu balgam çıkarma ki günler içinde giderek artar.
• Bazı hastalar iştah yerinde olmasına rağmen kilo kaybeder.
• Günde iki kez ve ağızdan olmak üzere 1000 mg amoksislin -klavulonik asit, ya da 750 mg sulbaktam -ampisiline başlanır. Tedavi uzun sürelidir ve yapılacak tetkikler sonrasında antibiyotik seçimi yeniden değerlendirilir.
• Bazı vakalarda akciğer apsesinin cerrahi olarak boşaltılması gerekebilir.
Bağışıklık Sistemi, vücudumuzun savunma fonksiyonlarını yerine getiren, oldukça spesifik ve karmaşık bir sistemdir. Bağışıklık sisteminin gelişmesi ve devamlılığının sağlanmasında gıdalarla…
Anoreksiya nervoza 'ya eşlik eden bozulmuş beden imajı çeşitli araçlarla değerlendirilebilir; bu araçlardan en sık kullanılan Yeme Bozuklukları Envanteri'dir. Anoreksik…
Hayvan Davranışlarının Psikolojik Temelleri; Bu gruplardan ilki; biyolojik alt yapılıdır ve genlerin kontrolünde içgüdüsel olarak gerçekleşir. Diğer grup ise; sonradan…
Alzheimer' in bilinen kesin bir iyileştirici tedavisi yoktur. Fakat doğru uygulanacak olan bir tedavi süreci ile hastalık büyük ölçüde kontrol…
Akciğer Kanseri, pulmoner kökenli heterojen bir grup kanserdir. Akciğer kanserinde temel amaç insanlar risk faktörlerinden (belirli mesleki maruziyetler yanında ilk…
Crohn hastalığının başlama yaşı genellikle 20- 30 yaşları arasındadır. Ancak crohn hastalığı aynı zamanda çocukluk döneminde de görülmektedir.
This website uses cookies.