Categories: Sağlık HaberleriSol

Rabies Virüsü ve Kuduz

Share

Rabies Virüsü ve Kuduz

ETKEN:

  • İnfluenza virüsüne benzeyen, RNA yapılı Rabies virüsüdür.
  • Bu virüs fiziksel ve kimyasal etkenlere oldukça dayanıklıdır.
  • 70 derece ısıtılmada 15 dk da, 100 derece ısıtılmada ise 2-3 dk da ölür.
  • Güneş ışığında ve ultraviolede süratle tahrip olur.
  • Asit, formalin ve civalı alanlarda süratle ölür. Antibiyotiklerin virüse etkisi yoktur.

Rabies Virüsü ve Kuduz  Bulaşma Yolları :

  • Enfekte evcil veya yabani hayvanların ısırması, tükürüğünün açık bir yaradan girmesi ve yalaması ile bulaşmaktadır.
  • Tırmalama ile eğer hayvanın tükürüğü bulaşırsa bulaşma olabilir.
  • İnsandan insana bulaşma olabilir, fakat bu güne kadar böyle bir bulaşma gösterilmemiştir

Rabies Virüsü ve Kuduz  Bulaşma Süresi :

  • Hayvanların virüsü bulaştırıcılık süresi değişebilir.
  • Genelde klinik bulguların çıkmasından 3-5 gün önce başlayan bulaştırıcılık hayvanın ölmesine kadar devam eder.

Rabies Virüsü Kuluçka Süresi :

  • Isırılan yerin merkezi sinir sistemine ve sinirlere yakın olması, bölgedeki harabiyetin fazla olmasına, alınan virüsün miktarı ve ısırılan yer kuluçka süresini etkiler.
  • Kuluçka süresi , kişiden kişiye farklılık göstermektedir. Bunun sebebi tam olarak bilinmemekle beraber minimum 4 gün kuluçka süresi bulunmaktadır. Birkaç yıl devam eden kuluçka süresi durumlarına da rastlanmıştır. Yaklaşık 20 ile 90 gün arasındadır.

DUYARLILIK-DİRENÇ:

  • Zoonotik bir hastalıktır.
  • Başta sıcakkanlı hayvanlar olmak üzere kuşlar, memeliler ve insanlar kuduz virüsü ile enfekte olabilirler.
  • Et yiyen ve kan emen hayvanlar arasında salgınlar yapar.
  • Ülkemizde kuduz vakalarında bulaşma yüzde 98,4 evcil hayvanlardan, yüzde 1,6 yabani hayvanlardan olmaktadır.

Rabies Virüsü ve Kuduz Belirtileri :

  • Hastalık genellikle farklı safhalardan oluşan bir klinik seyir gösterir.
  • Hastalık genellikle semptomların başlangıcından sonraki 4-14 gün içinde ölümle sonuçlanır.
  • Belirtiler insan ve hayvanlarda farklıdır.
  • Hayvanlarda gelişen ilk belirtiler davranış değişiklikleri ve özellikle saldırganlıktır. İleri dönemlerde felçler, diğer beyin iltihabı bulguları ve ölüm görülür
  • İnsanda belirtiler inkübasyon dönemi, prodromal dönem, akut nörolojik dönem, koma dönemi, ölüm veya iyileşme dönemi olmak üzere birbirini izleyen beş ayrı dönemde incelenir

1. İnkübasyon dönemi:

  • Bu dönem temas sonrası hasta hayvanda kuduz tanısını koymak ve gerekli tedaviye başlamak için oldukça önemli bir dönemdir.
  • Bu dönemde lokal yara iyileşmesi ile ilgili semptomlar dışında hiçbir semptom ve bulgu yoktur.

2. Prodromal dönem:

  • Bu dönem 2-10 gün sürer.
  • Erken dönem belirtileri genellikle spesifik olmayıp hastalarda ateş, baş ağrısı, kırgınlık, yorgunluk, halsizlik, karın ağrısı, bulantı-kusma, ishal gibi belirtiler görülebilir.
  • Gözyaşı ve salya artışı, terleme ve kas tonüsünde artma olabilir.
  • Isırılan yerde paresteziler veya yayılan ağrı, yanma, üşüme hissi, kaşınma ve sızlama hissi olabilir.
  • Bu dönemde kuduz tanısını koymak çok zordur.
  • Fakat ısırılma öyküsü varsa kuduz düşünebilir.
  • Korku, endişe, anksiyete, uykusuzluk gibi belirtiler nörolojik tutulumun başladığını gösterir

3. Akut nörolojik dönem:

  • Bu dönemdeki bulgular aseptik menenjit ve ensefalit bulgularına benzer.
  • Hasta ajitasyon, koşma, ısırma, dövme gibi saldırgan davranışlar sergiler.
  • Hastada yaşam bulgularında yükselme ve salya artması olabilir.
  • Hastalarda dış uyaranlara ve su içmeye karar verdiğinde faringial spazm olur.
  • Bazen suyun görülmesi bile spazmı başlatabilir.
  • Bu dönem hastalarda boğulma hissi ve korku yaratır.
  • Fotofobi, aerofobi vardır.
  • Spazmlar gittikçe şiddetlenir.
  • Su görme, su sesi, hafif bir esinti gibi uyaranlar spazmı başlatabilir.
  • Hastalarda hallüsinasyon, konvülsiyon ve delirium olabilir.
  • Su içmeyen ve yemek yemeyen hastanın beslenmesi bozulur.
  • Çoğu kez bu devrenin sonunda bu bulgular azalır. Fakat daha sonra paralizi başlar. Bu dönem 2-7 gün sürer daha sonra paraliziler başlar
  • Paraliziler ısırılan yere (inokülasyon bölgesi) yakın yerlerden başlar ve tüm vücuda yayılır.
  • Hastalarda ense sertliği gelişebilir.
  • Hastalarda başlangıçta bilinç bozulmamıştır.
  • Ancak hastalığın ilerlemesiyle birlikte komaya eğilim başlar.
  • Paralizilerin görülmesiyle diğer sistemlere ait bulgularda ortaya çıkar.
  • Kranial sinirlerin tutulduğu durumlarda hastalar asemptomatik olabileceği gibi strabismus (şaşılık), nistagbus (göz bebeklerinin eşit olmaması), diplopi (çift görme), kornea reflekslerinin kaybolması, ses kısıklığı ve yüz kaslarında zayıflama görülebilir.
  • Hastalığın bu dönemi ya ani ölümle ya da koma ile sonuçlanır.

4. Koma dönemi:

  • Genellikle semptomların başlangıcından sonraki 10 gün içinde başlar ve birkaç saatten birkaç aya kadar devam edebilir.
  • Tedavi edilmeyen hastalarda bu dönemin başlangıcından kısa bir süre sonra hasta solunum durması nedeniyle kaybedilir
  • Yoğun bakım sağlanan hastalarda koma dönemi uzatılabilir ancak hastalık ölümle sonuçlanır.

Ölüm ya da iyileşme safhası;

  • Kuduz genellikle koma safhasından sonra ölümle sonuçlanmaktadır.
  • Tıp literatürlerinde birkaç vakanın komplikasyonlara rağmen ölmediği görülmektedir.

Rabies Virüsü ve Kuduz Tanısı :

  • Tanıda hastanın hikayesi ve ısırılma öyküsü çok önemlidir.
  • Klinik bulgular geliştikten sonra tanı koymak kolaydır.
  • İdrarda albümin ve aseton vardır.
  • Kuduzda şüphelenilen vakalarda semptomlar ortaya çıkıncaya kadar tanı koydurucu herhangi bir laboratuar testi yoktur.
  • Kesin tanı için ısıran hasta hayvan biliniyorsa 10 gün veteriner gözetiminde tutulur.
  • 10 gün içinde hayvanda kuduz belirtileri görünmüyorsa ısırma anında kuduz olmadığına karar verilir.
  • Hayvan kuduz görünümündeyse öldürülür.
  • Kuduz tanısı çoğu kez ölüm sonrası konulabilir. Çünkü klinik bulgular bazen çok süratli ve asemptomatik seyredebilir.
  • Otopside sinir köklerine negri cisimciklerinin görülmesi kesin tanıyı koydurur.
  • Ayrıca Fluoresan antikor testi tanıya yardımcı testlerdendir
  • Kuduz virüsü ölümden önceki dönemde insan salya, tükrük, boğaz sürüntüsü, beyin dokusu, BOS, idrar sedimenti, trakeal, konjonktival ve nazal sekresyonlardan izole edilebilir.
  • Virüsü izole etme şansı klinik belirtiler ortaya çıktıktan sonraki ilk 2 hafta içerisinde daha yüksektir.

TEDAVİ:

  • Spesifik tedavisi yoktur semptomatik tedavi yapılır.
  • Tedavi solunumun sürdürülmesine, kardiyo vasküler faaliyetlerin devamına yönelik yoğun bakım şartlarının sağlanmasından ibarettir.
  • Hasta mümkün olduğunca rahat ettirilmeli ve uyaranlardan uzak tutulmalıdır.
  • Bu amaçla hastaya fenotiazinler. Barbitüratlar ve paraldehit bileşikleri semptomatik olarak kullanılabilir.

KOMPLİKASYONLAR:

  • Konvülsiyonlar,
  • kasılmalar,
  • hidrofobi,
  • beyin ödemi,
  • aspirasyon pnömonisi,
  • atelektazi,
  • apne
  • hipoksemi,
  • konjestif kalp yetmezliği,
  • arter ve venlerde tromboz,
  • kardiyak arrest,
  • gastrointestinal sistem kanaması,
  • mesane paralizi,
  • paralitik ileus
  • ölüm olabilir

BAKIM

  • Kuduz tanısı koyan kişiler hastanelerde tek kişilik odalarda kesin tecrit altında tutulmalıdır.
  • Hastalara kontakt izolasyon önlemleri uygulanır
  • Hastane personeli kendisine yönelik koruyucu önlemler alarak, gömlek, eldiven, galoş giymeli ve salyadan kendini korumalıdırlar.
  • Hastalar sessiz, sakin, her türlü uyarandan izole edilmiş bir odaya alınmalıdır
  • Hastalar dış uyaranlardan ve su sesinden uzak tutulurlar. Farengeal spazma neden olabileceğinden banyo yaptırılmaz
  • IV infüzyonla hasta beslenir. Ancak serum seti ve şişesi hastanın görmeyeceği yerde ve kapalı tutulmalıdır
  • Hasta ailesine gerekli destek sağlanır
  • Hastanın ajite olduğu dönemde kendisine zarar verebileceği unutulmamalı, hastanın çevresi travmalara karşı koruyucu önlemler alınmış olarak düzenlenmelidir.

KORUNMA

  • Isırılan yer bol sabunlu ile yıkanmalıdır.
  • Antiseptik solüsyonlarla temizlenmelidir.
  • Derin ısırıklarda yaralar sonda kullanarak sabunlu su ile yıkanmalı ve temizlenmelidir.
  • Isırık dağlanması, yaraya dikiş atılması virüsün sinirlere ulaşmasını kolaylaştıracağından kesinlikle yapılmamalıdır.
  • Evde beslenen kedi köpek gibi hayvanların kuduza karşı aşılanması sağlanmalıdır.
  • Başıboş hayvanlar kontrol altına alınmalıdır.
  • Şüpheli ısırıkların ve kuduz hastalarının en yakın aşı istasyonuna gitmesi gerekir. Bu hastaların yol ücretleri belediye tarafından ödenir. Aşı ve tedavi ücretsizdir
  • Portör taraması yoktur. Hangi hayvan tarafından ısırılmışsa hayvan 10 gün süre ile gözlem altında tutulur
  • Birden fazla kişi kuduz olursa bölge karantinaya alınır

KUDUZDA TEMAS SONRASI PROFLAKSİ

  • Temas sonrası proflakside maksimum koruyuculuk için lokal yara bakımı yapılmalı, immünglobulin ve aşı birlikte uygulanmalıdır.
  • Lokal yara bakımı; bulaşma olur olmaz bölge hemen bol sabunlu su ile yıkanmalıdır.
  • Etken sinir hücrelerini tutarak yayıldığı için kesinlikle yara dağlanmaz ve dikiş atılmaz.
  • Derin yaranın altındaki dokulara da immünglobulin enjekte edilmelidir.
  • Yaranın şekli ve kişinin immünite durumuna göre tetanos proflaksisi yapılır.
  • Gerekirse antibiyotik tedavisi yapılabilir.

Pasif bağışıklıkta;

  • Aşıya bağlı immün cevap oluşana kadar başlangıçta 1-2 hafta ile süre koruma sağlar.
  • Homolog bağışıklamada tek doz 20 IU/kg HRIG (human rabies immünglobulin) uygulanır.
  • Hesaplanan dozun yaklaşık yarısı yara yerine, geri kalanı ise IM olarak uygulanır.
  • Eğer homolog serum bulunamazsa heterolog serumlar kullanılır.
  • Uygulama öncesi mutlaka duyarlılık testi yapılmalıdır.
  • 40 IU/ kg olarak hesaplanan doz tek doz halinde ilk aşı dozu ile uygulanmalıdır.

Aktif bağışıklıkta;

  • Değişik ülkelerde değişik şekilde aşılama yapılmaktadır.
  • Ülkemizde HDCV (insan diploid hücre kültürü aşısı=human diploid cell vaccine) ve Semple tipi aşı kullanılmaktadır.
  • HDCV ilk dozu temastan sonra mümkün olduğu kadar erken dönemde deltoid kası içine 1 ml intramüsküler olarak uygulanır.
  • Daha sonra 3, 7, 14, 28, ve 90. günlerde tekrarlanarak 6 doza tamamlanır.
  • İmmünglobulin ile aşı aynı yere ve aynı enjektör ile yapılmamalıdır.
  • Erişkinler, bebekler ve çocuklarda doz ve süre aynıdır
  • Semple tipi aşı uygulamasında iki farklı uygulama şeması vardır.
  • Kuduz olma ihtimali düşük olan ısırıklarda 14 gün süreyle günde 2 ml karın derisi altına uygulanır.
  • Kuduz ve kuduz ihtimali yüksek ısırıklarda ise 20 gün süreyle günde 4 ml olarak uygulanır.
  • Her iki şemada da aşı bitiminden sonraki 10,20 ve 90. günlerde birer rapel yapılır.
  • 5 yaşın altındaki çocuklarda dozlar yarı yarıya indirilir.

Şüpheli ısırıklarda yapılması gerekenler;

  • Şüpheli hayvan yakalanır, 10 gün gözlenir, sonuçta hayvan sağlam çıkarsa bir şey yapılmaz, eğer kudurursa hemen tedaviye alınır, aşı ve serum yapılır.
  • Hayvan vahşi köpeklerle dalaşmışsa; yine gözlem altına alınır. Hastaya aşı yapılır. Hayvan kuduz çıkarsa serum da yapılır.

Isırılan hayvan kaybolmuş veya ölmüşse;

  • Kaybolduğunda hastaya aşı ve serum uygulanır.
  • Öldüğünde beyni incelenir. Negri cisimleri saptanırsa aşı ve serum yapılır.

Hayvan yara olan yeri yaralamışsa aynı işlemler yapılır

MHRS Online Randevu

Recent Posts

Bağışıklık Sistemi ve Vitaminler

Bağışıklık Sistemi, vücudumuzun savunma fonksiyonlarını yerine getiren, oldukça spesifik ve karmaşık bir sistemdir. Bağışıklık sisteminin gelişmesi ve devamlılığının sağlanmasında gıdalarla…

3 sene ago

Anoreksiya Nervoza

Anoreksiya nervoza 'ya eşlik eden bozulmuş beden imajı çeşitli araçlarla değerlendirilebilir; bu araçlardan en sık kullanılan Yeme Bozuklukları Envanteri'dir. Anoreksik…

3 sene ago

Hayvan Davranışlarının Psikolojik Temelleri

Hayvan Davranışlarının Psikolojik Temelleri; Bu gruplardan ilki; biyolojik alt yapılıdır ve genlerin kontrolünde içgüdüsel olarak gerçekleşir. Diğer grup ise; sonradan…

3 sene ago

Alzheimer Nedir Belirtileri Nedenleri

Alzheimer' in bilinen kesin bir iyileştirici tedavisi yoktur. Fakat doğru uygulanacak olan bir tedavi süreci ile hastalık büyük ölçüde kontrol…

3 sene ago

Akciğer Kanseri

Akciğer Kanseri, pulmoner kökenli heterojen bir grup kanserdir. Akciğer kanserinde temel amaç insanlar risk faktörlerinden (belirli mesleki maruziyetler yanında ilk…

3 sene ago

Crohn Hastalığı

Crohn hastalığının başlama yaşı genellikle 20- 30 yaşları arasındadır. Ancak crohn hastalığı aynı zamanda çocukluk döneminde de görülmektedir.

3 sene ago

This website uses cookies.