Tüp Bebek Tedavisi ve Sigara Kullanımı

Share

Tüp Bebek Tedavisi ve Sigara Kullanımı

Sigaranın sağlığa zararlarını hala bilmeyen kaldı mı? Ama sigara kutuları üzerindeki onca caydırıcı resimlere ve uyarılara rağmen bu kötü alışkanlığın bir türlü önüne geçilemiyor.
Sağlıklı bir insanı bile sağlığından edebilen sigara kullanımının, anne adayları üzerindeki zararlı etkileri ise iki üç katına çıkıyor.
Bir de zaten normal yollarda gebe kalamayıp tüp bebek tedavisi yollarından medet uman anne adaylarının ise sigara içip içmeme konusunu bir değil on kere oturup düşünmesi gerekir. Çünkü tüp bebek tedavi yöntemine başvuran anne adayları için bu tedavinin olumsuz sonuçlar doğurması ihtimali yüksek olacaktır.
Genel bir yaklaşım vardır sigara konusunda. Sigara içen ve gebe kalmaya çalışan anne adayları, “hamile olunca bırakacağım” diyerek kendilerini kandırırlar. Bu tür söylemler son derece yanlıştır. Bu baheneye sığınarak sigaraya devam etmek gebe kalmayı zorlaştırır.
Yapılan araştırmaların sonuçları, çiftlerin sigara içme alışkanlıklarını, tüp bebek tedavisine başlamadan en az iki ay önce bırakmaları gerçeğini ortaya koyuyor. Bu durum hamile kalma şansını arttıracaktır.
Uzmanlar, eğer anne adayları şiddetli bir bağımlılık durumunda ise, günde beş taneye kadar sigara içmelerine izin veriyorlar. Ama doğrusu hiç sigara kullanmamaktır.
Şu çok acı bir gerçektir: Sigaranın içinde insan sağlığına zarar veren dört binden fazla madde var. İnsanda bağımlılık yapan etki nikotinden kaynaklanıyor.
Zararlar sadece anne adayının sağlığı açısından söz konusu değil. Anne adayının gebe kalmaolasılığını düşürmesi, gebe kaldıktan sonra embriyonun rahime tutunma riski, hatta daha ileri giderek gebe kalınması halinde gebelik süresince bebeğin gelişimi ve daha bir çok açıdan söz konusudur.
Peki nedir sigaranın yarattığı olası tehlikeler?

  • Sigara içen anne adaylarında, içmeyenlere oranla daha fazla kısırlık problemleri görülür. Sigaradaki nikotin maddesi hücre ölümünü hızlandırır ve döllenen yumurtaların tutunma potansiyelini düşürür.
  • Tüp bebek tedavisi sırasında sigara alışkanlığı sürdürülürse, rahim, yumurtalık ve hormonlar olumsuz etkilenir. Verdiği zararın miktarı da sigara kullanım miktarı ve süresiyle parallelik gösterir. Uzun süre sigara içen anne adaylarında üreme fonksiyonlarını azalttığı ve menopozu hızlandırdığı biliniyor.
  • Tüp bebek tedavisinde anne adayına verilen hormon seviyesi sigara içen kadınlarda daha yüksek miktarda olmaktadır. Aşırı hormon yüklenmesinin ise başka yan etkileri olabilir.
  • Sigara döllenme olasılığını azaltır, östrojen hormonu seviyesini düşürür, daha az sayıda yumurta oluşmasında neden olur.
  • Tüp bebek tedavilerinde transfer sonrasında embriyonun rahime tutunma olasılığı sigara içen anne adaylarında daha düşüktür. Çünkü sigara yumurtalık kapasitesini ve rahim iç tabakasını olumsuz etkiler.
  • Anne adayında ortaya çıkacak solunum sıkıntıları bebeğin rahimde oluşumuna zarar verir.
  • Eğer doğum sezaryenle yapılacaksa anesteziye bağlı olası riskler sigaradan dolayı yüksek olacaktır.
  • Sigara gebelik döneminin daha zor ve riskli geçmesine neden olur.
  • Bebeğin anne karnında yaşamamasına neden olabilir.
  • Bebeğin düşük kiloda doğumuna neden olabilir.
  • Bebeğin anne rahmindeki gelişmesi beklenen düzeyde olmayabilir.
  • Sigaradaki nikotin bebeğe giden kan miktarını azalttığı için erken doğum ve düşük doğum tehdidini arttırır.
  • Gebelikte kanamalara neden olabilir.
  • Kanamalar bebeğin kaybedilmesine yol açabilir.
  • Bebeğin yeni doğan döneminde ölüm riskini artırabilir.
  • Gebelikte sütün C vitamini düzeyi ve bebeği besleyici etkileri azalır.
  • Bebekte başta astım olmak üzere, akciğer ve bronşit riski artar.
  • En ürkütücü olanı ise bebek anormal veya engelli olarak dünyaya gelebilir.

Bir bakıma sadece anne adaylarının değil baba adaylarının da tüp bebek tedavi öncesinde sigarayı terketmeleri doğru olacaktır. Çünkü anne adayı sigaradan uzak dursa bile eşi yanında içiyorsa, sigaranın dumanının bile pasif içici etkisi göz ardı edilemeyecek boyuttadır.

MHRS Online Randevu

Recent Posts

Bağışıklık Sistemi ve Vitaminler

Bağışıklık Sistemi, vücudumuzun savunma fonksiyonlarını yerine getiren, oldukça spesifik ve karmaşık bir sistemdir. Bağışıklık sisteminin gelişmesi ve devamlılığının sağlanmasında gıdalarla…

3 sene ago

Anoreksiya Nervoza

Anoreksiya nervoza 'ya eşlik eden bozulmuş beden imajı çeşitli araçlarla değerlendirilebilir; bu araçlardan en sık kullanılan Yeme Bozuklukları Envanteri'dir. Anoreksik…

3 sene ago

Hayvan Davranışlarının Psikolojik Temelleri

Hayvan Davranışlarının Psikolojik Temelleri; Bu gruplardan ilki; biyolojik alt yapılıdır ve genlerin kontrolünde içgüdüsel olarak gerçekleşir. Diğer grup ise; sonradan…

3 sene ago

Alzheimer Nedir Belirtileri Nedenleri

Alzheimer' in bilinen kesin bir iyileştirici tedavisi yoktur. Fakat doğru uygulanacak olan bir tedavi süreci ile hastalık büyük ölçüde kontrol…

3 sene ago

Akciğer Kanseri

Akciğer Kanseri, pulmoner kökenli heterojen bir grup kanserdir. Akciğer kanserinde temel amaç insanlar risk faktörlerinden (belirli mesleki maruziyetler yanında ilk…

3 sene ago

Crohn Hastalığı

Crohn hastalığının başlama yaşı genellikle 20- 30 yaşları arasındadır. Ancak crohn hastalığı aynı zamanda çocukluk döneminde de görülmektedir.

3 sene ago

This website uses cookies.