Bebeklerde Göbek Fıtığı
Bebeklerde göbek fıtığı fetal hayatta içinden damarların geçtiği göbek kordon kısmının tam kapanamamasından kaynaklı bir defekt nedeniyle meydana gelmektedir. Bu defekt ya kapanamama sorunu ya da doku zayıflığı nedeniyle oluşur. Doğumdan sonra ince bağırsağı çevreleyen omentum isimli bağırsak zarının ya da ince bağırsağın bir kısmının bu alandan dışarı doğru fıtıklaşma ile görülen bir hastalıktır. Normalde doğumdan hemen sonra kapanması beklenen bu damarsal yapının bölgesinden çıkan fıtık şişlik olarak kendini fark ettirebilir. Bu çıkıntının büyüklüğü 1 cm’den 5 cm2’ye kadar değişen bir şemadadır. Çoğu durumda kendiliğinden geçebilen bir defekt olsa da bazı durumlarda müdahele gerektirebilir. Müdahele edilen bebeklerin bir çoğu düşük doğum ağırlığı ile doğan ve ilerlemiş vakalar olarak karşımıza çıkar. Bebek ağladığında, ıkındığında, beslenmeye zorlandığında veya öksürdüğünde bu alan belirginleşip kızarmaya başlar. Kız bebeklerde görülme sıklığı erkeklere oranla daha fazladır.
Bebeklerde göbek fıtığı tıkanmış bağırsağa kadar giden ciddi sağlık sorunlarına neden olabilmektedir. İlerlemeden fark edilmesi kolay olan bu durumda bebekler ilk altı ayda fark edilebilirler. Birçok uzmanın görüşüne göre bebek, bir yıl müdahele edilmeden sadece doktor kontrolu altında tutularak bir izleme alınır ve çoğunlukla bu sürenin sonunda göbek fıtığı kendiliğinden kaybolur. Çok fazla endişe yaratan bir durum olmadığı için ailenin bu konu hakkındaki doğru bilgilere ulaşması çok önemlidir. Hangi durumlarda doktora başvurması gerektiğini bilmek aileyi olumsuz düşüncelerden de uzak tutacaktır. Eğer şişlik giderek artıyor ve bebekte kusma başlıyorsa, huzursuzluk devam ediyor ve şişlik üzerindeki kızarıklık geçmiyorsa, bebeğin nefes alışında farklılık ve fıtığın çevresel görünümü büyüyorsa tekrar doktor kontrolüne gitmekte fayda vardır. Asıl sorun göbek deliği olan halkanın toparlanamamasından kaynaklıdır. Bu sebeple aile kendine karşı suçlayıcı olmamalıdır. Sabretmek bebeklerde göbek fıtığı için altın kuraldır. Bu sabırlı olunan süre iki yıla kadar çıkabilir ve doktor aksini söylemedikçe de endişelenecek bir durum söz konusu değildir.