Boyun Fıtığı Ameliyatı Riski
Mikrocerrahinin olanaklarının kullanılması, boyun fıtığı ameliyatında riskleri en aza indiren bir yöntemdir. Sinirlerin, kas yapısının ve damarların monitörde çok büyük oranlarda büyütülmesi cerrahın işini kolaylaştıran ufak bir detay olarak düşünülebilir. Ameliyatın işleme yönelik komplikasyonları olabileceği gibi, tüm operasyonlardan sonra oluşabilecek hastaya ait faktörler nedeniyle de istenmeyen sonuçlar oluşabilmektedir. Bunlar anesteziye bağlı nedenler, ameliyat sonrası yara bakımındaki septik tutum kaynaklı oluşacak enfeksiyon, ameliyat sonrası istirahatin uygun kullanılmamasından oluşan hasta kaynaklı yan etkilerin görülmesi gibi risklerdir. Ameliyatın istenen şekilde ilerlememesi durumunda ise sinirlerin zarar görmesi gerçekleşebilir. Özellikle ses tellerini uyaran sinirlerin harabiyetinin gerçekleşmesi ile kalıcı ses kısıklıkları oluşabilmektedir. Tecrübeli bir uzman hekim ve cerrahi ekipmanlar ile bu risk yok denecek kadar aza inmektedir.
Ameliyat sırasında kesi bölgesinden steril alan ihlali oluşumunda gelişebilecek enfeksiyon çok az olsa da, sterilliğin bozulması esnasında uygulanan antibiyotikler ile durum kontrol altına alınabilmektedir. Ameliyat sonrası antibiyotik tedavisinin tam dozda ve gerekli sürede bitirilmesi gerekmektedir. Operasyon yeri olarak hastanın enfeksiyona maruz kalmaması için tüm tedbirleri alması şarttır.
Ameliyat esnasında oluşabilecek bir diğer komplikasyon ise omurilik zarının yırtılması kaynaklı BOS sıvısının beyin hasarı oluşturabilmesidir. Vertebralara yönelik gerçekleştirilen tüm operasyonlarda bu risklerin varlığından söz etmek mümkündür. Larenks sinirlerinin harabiyeti ve boyun bölgesinde yer alan dokulara (trakea, özefagus ve karotid arter gibi) ilişkin yaralanmaların olabileceğide bir gerçektir. Fakat gelişmiş yöntemler ve uzmanların giderek daha tecrübeli olmaları bu riskleri yok denecek kadar aza indirmektedir.