Çocuk sahibi olmak isteyen ama bunda başarılı olamayan anne ve baba adayları bir doktora başvurduklarında yapılacak ilk iş, çiftin psikolojik durumuna, önceki ilişkilerine hatta şu anda kullandıkları ya da yakın zamanda kullandıkları ilaçların neler olduğuna kadar bir dizi soruşturma yapmak olacaktır. Arkasından sıra bir takım testlerin yapılmasına gelecektir. Elbette yapılacak bu kısırlık testleri erkekler ve kadınlar için farklıdır.
Baba adayları için yapılacak testlerin başında sperm testleri gelir. Bu testin sonucunda aşağıdaki noktalar netlik kazanmış olacaktır:
En azından son 10-12 ay süresince düzenli bir ilişkiye girilmiş olmasına rağmen çocuk sahibi olamayan baba adayları tıp açısından kısır kabul edilirler ve uygulanacak sperm testleri bunun nedenlerini ortaya koymak açısından önemlidir.
Sperm testinin uygulanabilmesi için erkekten, elle boşalma yöntemi ile meni örneği alınır. Sperm testleri spermlerin hareket özelliği, miktarı, yoğunluğu ve şekli konusunda bilgi verir. Boşalma sırasında erkeğin yaşayabileceği sıkıntılar göz önünde alınarak sperm testi iki hafta ara ile tekrarlanır. Ancak bu drumda doğru bir sonuca ulaşmak mümkündür.
FSH beyindeki hipofiz bezinden salgılanan bir hormondur. Anne adaylarında yumurtanın baba adaylarında ise spermlerin oluşmasında ve olgunlaşmasında görev yaparlar.
Testosteron hormonu ise baba adaylarında testislerde anne adaylarında ise yumurtalıklarda üretilir. Testosteron erkek cinsiyet hormonudur.
İşte bu iki hormon da erkeklerde sperm oluşumunu etkileyen en büyük faktörlerden biridir. Bu hormonlar erkeğin cinsel ilişki isteğini ortaya çıkarırlar ve cinsel ilişki sırasında ne kadar sperm boşaltılacağını belirlerler. Cinsel isteğin belirlenmesinde büyük rol oynayan FSH ve testosteron hormonlarının durumu kan tahlilleriyle ortaya çıkar.
Yetişkin bir erkeğin testislerinde ortalama 20 miligram testosteron hormonu vardır. Hergün bu hormonun bir kısmı kana karışır. Kandaki testosteron miktarının yüzde 90’ı testislerde yüzde 10’u ise böbreküstü bezlerde üretilir.
Testler sonucunda testosteron hormonunun düşük çıkmasının en büyük sonucu cinsel istekte azalma göstermesi ve sperm oluşumunun sekteye uğramasıdır. Her iki durum da kısırlık şüphesini doğrulayan sonuçlardır.
FSH seviyesinin yüksek çıkmasının en önemli göstergesi testis yetmezliğidir. Bu da erkekte azospermi tanısını doğrular. Azospermi menide canlı olsun olmasın hiç bir sperm hücresi bulunmaması durumudur. Azospermi bu açıdan ciddi bir kısırlık nedenidir. Yüksek FSH seviyesi testis yetmezliğini gösterir ancak normal FSH seviyesi pek bir şey ifade etmez. Çok ender durumlarda FSH seviyesi düşük çıkabilir.
Yukarıda sayılan iki önemli test sonuçları baba adayının kısırlık açısından durumunu ortaya koyar. Ancak yine sonuçlardan emin olunmamışsa farklı testler yapılması da istenebilir.
Bunlardan biri vitalite testidir. Spermlerin hareket gücü ve hareket edebilme yeteneğinin düşük olduğu durumlarda yapılır. Canlı sperm sayısını belirlemek amacıyla bu test yapılır. Cansız spermlerin hücre zar yapıları genelde bozuktur ve test sırasında kullanılan renkli sıvıyı içeri alırlar. Bu şekilde canlı spermler ayrılmış olur.
Bir diğer test HOS testidir. Bu test de menideki sperm sayısının yeterliliğini anlamaya yöneliktir. Sağlam hücre zarları yarı geçirgen özellikte olduğundan test sırasında sperm içine su alarak şişer ve canlı spermler belirlenir.
Anti-sperm antikor testleri de erkeklerde kısırlığı belirleyen bir testtir. Vücudun anatomik sistemi, spermleri yabancı madde olarak kabul eder ve bunlarla mücadele edecek antikorlar üretir. Bu durum ise vücudun normal üreme fonksiyonunu engeller.
Bağışıklık Sistemi, vücudumuzun savunma fonksiyonlarını yerine getiren, oldukça spesifik ve karmaşık bir sistemdir. Bağışıklık sisteminin gelişmesi ve devamlılığının sağlanmasında gıdalarla…
Anoreksiya nervoza 'ya eşlik eden bozulmuş beden imajı çeşitli araçlarla değerlendirilebilir; bu araçlardan en sık kullanılan Yeme Bozuklukları Envanteri'dir. Anoreksik…
Hayvan Davranışlarının Psikolojik Temelleri; Bu gruplardan ilki; biyolojik alt yapılıdır ve genlerin kontrolünde içgüdüsel olarak gerçekleşir. Diğer grup ise; sonradan…
Alzheimer' in bilinen kesin bir iyileştirici tedavisi yoktur. Fakat doğru uygulanacak olan bir tedavi süreci ile hastalık büyük ölçüde kontrol…
Akciğer Kanseri, pulmoner kökenli heterojen bir grup kanserdir. Akciğer kanserinde temel amaç insanlar risk faktörlerinden (belirli mesleki maruziyetler yanında ilk…
Crohn hastalığının başlama yaşı genellikle 20- 30 yaşları arasındadır. Ancak crohn hastalığı aynı zamanda çocukluk döneminde de görülmektedir.
This website uses cookies.