Ostium pyloricum’dan, ostium ileale’ye kadar olan sindirim sistemi bölümüdür. Duodenum, jejunum ve ileum olarak üç bölümde incelenir. İnce bağırsağın mukozasında bulunan plikaların {plicae circulares, Kerckring valvleri), en uzunları jejunum’dadır. En fazla jejunum’la duodenum’un birleşme yerinde bulunur. lleum’un distalinde ve duodenum’un proksimalinde yoktur. İnce bağırsağın histolojik olarak en karakteristik özelliği villus intestinalis’lerdir. Villuslar, mukozanın ince bağısağın iç kısımlarına doğru olan vasküler uzantılarıdır. Duodenum ve jejunum’da büyük ve daha fazla sayıdadır. lleum’da daha küçük ve az sayıda olup, kalın bağırsakta yoktur. Duodenum’un submukozasında (özellikle pylorus’a yakın daha yoğun) bulunan bezlere Brunner bezleri (glandula duodenales) denir. Duodenum’a özgüdür. Noduli lymphoidei solitarii; tüm ince bağırsak mukozasının lamina propria’sında bulunan lenfoid kitlelerdir. En yoğun ileum’un distal bölümündedir. Noduli lymphoidei agregati (Peyer plakları); bağırsak mukozasının lamina propria’sındaki lenfoid doku toplanmalarıdır. lleum’da (özellikle terminal ileum) daha büyük ve çok sayıda olup, duodenum’da ve jejunum’un üst yarımında az sayıdadır.
İnce bağırsağın en kısa, geniş ve hareketsiz bölümüdür. Dört bölümü vardır:
En hareketli parçadır. İlk 2,5 cm lik bölümü intraperitonealdir. Üst kenarına ligamentum hepatoduodenale, alt kenarına da omentum maİus tutunur.
Ductus choledochus ile ductus pancreaticus, duodenum’un duvarının arka iç bölümünden geçerken birleşip, ampulla hepatopancreatica (Vater ampullası) adı verilen bir genişleme yaparak papilla duodeni major’un tepesine açılır. Ampulle hepatopancreatica’da, musculus sphincter ampullae (Oddi sfinkteri) adı verilen bir sfinkter bulunur.
Ön tarafı; radix mesenteri ve arteria vena mesenterica superior, arka tarafı; vena cava inferior, aorta abdominalis, sağ ureter ve sağ gonadal damarlar (arteria vena testicularis ya da ovarica) ile komşudur.
L2 vertebranın üst kenarının seviyesinde jejunumla birleşir. Birleşme yerinde gösterdiği kıvrıma flexura duodenojejunalis denir. Diyafragma’nın crus dextrum’undan, flexura duodenojejunalis’e uzanan çizgili ve düz kas lifleri ile fibröz dokudan oluşan m. suspensorius duodeni (ligamentum suspensorium duodeni, Treitz kası ya da ligamenti), fleksura’yı pozisyonunda tutar. Bu kasın kasılması, açıyı genişletir ve bağırsak içeriğinin hareketini kolaylaştırır.
Ön bağırsak ile orta bağırsak arasındaki sınır duodenum’dan geçer. Duodenum’un üst yarısı turuncus coeliacus’un dallarından alt yarısı arteria mesenterica superior’un dallarından beslenir.
Flexura duodenojejunalis’ten başlayarak ostium ileale’de sonlanır. Proksimalde kalan yüzde 40’ı jejunum, geriye kalan yüzde 60’ı ileum’dur. Jejunum; ileum’dan daha kalın duvarlı, daha büyük çaplı, damardan daha zengin, rengi daha kırmızı, vasa recta’ları daha uzun, arteria arcuata’ları daha büyük, plica circularis’leri daha büyük, daha uzun ve sık, villus intestinalis’leri daha büyüktür. İleum; daha uzundur. Noduli lymphoidei solitarii ve noduli lymphoidei aggregati (Peyer plakları) adı verilen lenf kitleleri, daha büyük ve daha fazla sayıdadır. Mezenteryum’undaki yağ dokusu ve arkuat arterlerin sayısı daha fazladır. Jejunum ve ileum’u saran mesenterium yapı, radix mesenteri adı verilen bir bağ ile karın arka duvarına tutunur. Radix mesenteri, soldan-sağa doğru oblik bir seyir gösterir. Radix Mesenteri’nin Önden Çaprazladığı Anatomik Yapılar
Arteria mesenterica superior’un dalları tarafından beslenir.
Parasempatikleri nervus vagus’tan, sempatikleri T9-10’dan gelir. Bu sinirlere ait bağlar önce plexus coeliacus (Çölyak pleksusu)’a gelir. Buradan çıkıp kas tabakalarının arasından plexus mesentericus (Auerbach pleksusu)’u oluşturur. Bu pleksustan çıkan bağlar da, submukozada plexus submucosus (Meissner pleksusu)’u yapar.
Bağışıklık Sistemi, vücudumuzun savunma fonksiyonlarını yerine getiren, oldukça spesifik ve karmaşık bir sistemdir. Bağışıklık sisteminin gelişmesi ve devamlılığının sağlanmasında gıdalarla…
Anoreksiya nervoza 'ya eşlik eden bozulmuş beden imajı çeşitli araçlarla değerlendirilebilir; bu araçlardan en sık kullanılan Yeme Bozuklukları Envanteri'dir. Anoreksik…
Hayvan Davranışlarının Psikolojik Temelleri; Bu gruplardan ilki; biyolojik alt yapılıdır ve genlerin kontrolünde içgüdüsel olarak gerçekleşir. Diğer grup ise; sonradan…
Alzheimer' in bilinen kesin bir iyileştirici tedavisi yoktur. Fakat doğru uygulanacak olan bir tedavi süreci ile hastalık büyük ölçüde kontrol…
Akciğer Kanseri, pulmoner kökenli heterojen bir grup kanserdir. Akciğer kanserinde temel amaç insanlar risk faktörlerinden (belirli mesleki maruziyetler yanında ilk…
Crohn hastalığının başlama yaşı genellikle 20- 30 yaşları arasındadır. Ancak crohn hastalığı aynı zamanda çocukluk döneminde de görülmektedir.
This website uses cookies.