Mikrosefali Nedir Nedenleri Tedavisi

Mikrosefali Nedir Nedenleri Tedavisi

Mikrosefali

Mikrosefali, kafatasının küçük olarak bulunması olarak adlandırılan nörogelişimsel  durumudur. Bu rahatsızlıkta bahsedilen boyut, gözle rahatlıkla fark edilebilecek boyutlardadır.  Yüzde 99 oranında anne karnında iken gelişir. Çok nadiren doğum sonrası geliştiği görülmüştür. Mikrosefali durumu anne karnında çeşitli etkenlere bağlı olarak gelişir. Bunlar annenin gebelik sırasında aşırı sigara ve alkol kullanımı, kızamıkçık (rubella) virüsü, toksoplazmalar, sendromlar, kromozomal bozukluklar, menenjit, ensefalit, radyasyon (iyonize), uygunuz toksik ilaç doğumdan kaynaklı enfeksiyonlar, beslenme yetersizliği ve son zamanlarda pandemik yayılım gösteren zika virüsüdür.  Ayrıca mikrosefali gelişimi için en büyük risk grubu diabet hastalığı bulunan gebe kadınlardır. Bu tip durumda bebeğin mikrosefali rahatsızlığıyla doğma riski oldukça yüksektir. Gebeliğin ilk 7 ayında gelişen mikrosefali ve son 2 ayı ile perinatal dönemde gelişen mikrosefali olmak üzere iki şekli bulunur. Mikrosefali bulunan bireylerin yaşam kalitelerinin yanında beyin fonksiyonları da azalır. Beraberinde seyreden komplikasyonların durumuna göre beyin fonksiyonlarının etkilenmesi daha şiddetli olabilir.

Mikrosefali gelişen bebeklerde/ bireylerde genellikle yan komplikasyonlarda görülür. Bunlar konuşma bozukluğu, boy kısalığı  (cücelik seviyesinde), denge merkezi bozuklukları, koordinasyon kurmada güçlük ve epilepsi gibi durumlardır. Mikrosefalinin tek olarak görüldüğü durumlar genellikle doğum sırasında gelişen enfeksiyonlardan kaynaklı mikrosefalidir. Diğer durumlarda büyük çoğunlukla yan komplikasyonlarla beraber görülür. Mikrosefalinin kesin tedavisi yoktur. Uygulanan tedavi yöntemi genellikle hastanın yaşam kalitesini artırmaya yöneliktir.

Toksik İlaç

Her ilacın bir toksik etkisi vardır ancak çoğunlukla bu toksik etki rahatlıkla tolere edilebilir düzeydedir. Gebelik döneminde birçok ilaç gebelik için sakıncalıdır. Bu uyarılar dikkate alınmadan kullanılan ilaçların bir takım toksik etkileri ortaya çıkabilir. Bu toksik etkilerde gebelik esnasında bebekte kalıı hasara yol açabilir. Bu hasar sonucunda gelişim geriliği ve beraberinde mikrosefali gelişebilir.

Radyasyon

Radyasyonun genler üzerinde harabiyet yaratıcı etkisi mevcuttur. Özellikle anne karnındaki bebeklerde radyasyona maruz kalma sonucunda gelişim anomalileri sıklıkla görülür. Bunun sebebi, gelişen bebeğin gen haritasının gelişim esnasında değişime uğramasıdır. Yeni değişen gen haritası üzerinden gelişimini sürdüren bebekte bir takım anomaliller görülmesi oldukça normaldir. Bebeğin ve gebelerin radyoaktivite içeren alanlar ve cihazlardan mümkün olduğunca uzak tutulması önemlidir.

Sigara ve Alkol Kullanımı

Mikrosefali Nedir Nedenleri Tedavisi

Sigara ve alkol başta 1’nci tremester dönemi olmak üzere ebelik tüm dönemlerinde bebeğe çeşitli zararlar verir. Sigara oksijenlenmenin azalmasına ve bundan dolayı besinlerin yeterli miktarda yakılamamasına neden olur.  Alkol ise içerdiği toksik maddelerin yıkımı sonucunda hücresel çapta zarara neden olur. Bu toksik maddelerin plasenta kanalı ile bebeğe geçmesi durumunda bebekte mikrosefali görülebilir bu sebeple gebeliğin ihtimalinin bulunduğu durumlardan itibaren alkol ve sigara kullanımına son verilmelidir. Tiryaki düzeyinde sigara tüketicisi bir gebe mevcut ise, doktorun onayı alınarak günde 2- 3 adet sigara kullanılabilir. Ancak hangi şartta olursa olsun alkol tüketilmemelidir.

Kromozomal Bozukluklar

Kromozomal bozukluklar genellikle akraba evliliği yapan kültürlerde görülür. Bu tip durumlarda kromozonların ribonükleik yapısında hasar meydana gelir. Bu hasar kişiye herhangi bir zarar vermemekle birlikte, onun gen haritasının bir parçasını taşıyacak olan çocuğuna geçebilir. Çocukta çekinik ya da baskın olmasına göre mikrosefali, gelişim geriliği, altı parmaklılık gibi anomaliler meydana gelebilir. Çekinik olması durumunda ailesinden taşıdığı bu genleri ileri ki dönemlerde kendi çocuğunun taşıması olasıdır.

Beslenme Yetersizliği

Anne adayının gebelik esnasında, gerek aşırı kusmalardan şikayeti gerekse estetik kaygısı gibi durumlar nedeniyle beslenme yetersizliği içine girmesi bebekte mikrosefali oluşmasına sebep olabilir. Anne adayının bebeği için gereken besinleri almaması gelişim geriliğine sebep olur. Bu nedenle iri bebek durumunun aksine, çocukta hem fiziksel hem de sinirsel bir takım gerilemeler gözlenebilir. Çoğunlukla beslenme bozukluğunun giderilmesi ve beslenmenin düzenlenmesi ile takviye gıdalar alınması sonucunda, doğum öncesi bu durumun önüne geçilebilir.

Kızamıkçık

Bulaşıcılık özelliği kızamık ile kıyaslandığında fazla değildir. 14- 21 günlük bir kuluçka süresi içerisinde insan vücudunda hastalık yapar. Kızamıkçık hafif belirtilerle seyreden bir viral hastalık olduğundan çoğunlukla önemsenmez. Hatta kızamıkçık geçirilip bunun fark edilmediği durumlara rastlamak mümkündür. Ancak kızamıkçık yani rubella geçiren çocukların gebeliği bulunan bayanlarda, kadının bağışıklığı olsun ya da olmasın uzak durması gerekir. Çünkü rubella anne karnındaki gelişimini devam ettiren bebeğin nörolojik yapısını etkileyerek mikrosefali gelişimine sebep olabilmektedir. Bu durum gebeliğin bulunduğu süreye ve bebeğin gelişim sürecinin hangi aşamasında bulunduğuna göre farklılık gösterebilir. Gebeliğin son dönemlerindeyken herhangi bir etki görülmeyebilir. Ancak gebeliğin 1 ve 2’nci tremesterinde rubella virüsünün anneye, anneden de bebeğe geçmesi sonucu mikrosefali riski oldukça yüksektir. Aşılama yapılarak bağışıklama sağlanan virüste, özellikle kız çocukları olmak üzere bağışıklamalar tamamlanmalıdır.

Zika Virüsü ve Mikrosefali İlişkisi

Son zamanlarda gündemde olan bir virüs konumundaki zika virüsü aslında ilk kez 1947 yılında Uganda’da rhesus maymunlarında gözlenmiştir. Bu gözlemin ardından 1952 yılında Uganda ve Tanzanya’da insanlarda gözlenmiştir.

Zika virüsünün kuluçka süresi tam olarak bilinmemekle beraber birkaç gün içerisinde belirtilerin ortaya çıktığı düşünülmektedir. Bu hastalığın ayırıcı tanısında kullanılan belirtilerin başında yüksek ateş (38 derece üzeri), cilt yüzeyinde kızarıklık, gözde kızarma ve irritasyon, miyalji (kas ağrısı), artralji (eklem ağrısı) gözlenmektedir. Bunların haricinde baş ağrısı ve halsizlik de görülür.

Fransız Polenezyası ve Brezilya’da ortaya çıkan pandemik durum esnasında zika virüsünün immün sistem ve nörolojik sistem üzerine etkileri saptanmıştır. Son olarak Brezilya’da zika virüsünün anne karnındaki bebeklerde mikrosefali adı verilen ve kafa taşının küçük olması şeklinde görülen rahatsızlığa yol açtığı düşünülmektedir. Bu sebeple bu virüsten ya da virüs bulaşmış kişilerden, gebe ya da gebelik şüphesi bulunan bireylerin uzak durması büyük önem arz etmektedir.

Tags: ,

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Time limit is exhausted. Please reload CAPTCHA.