Tüp Bebek ve Annede Şişmanlık
Şişmanlık durumu vücudun yağ dokularında sağlığı bozacak ölçüde, aşırı miktarda yağ birikmesi olarak tanımlanır. Aşırı şişmanlığın bir çok hastalığın risk faktörü olduğu kesin olarak biliniyor. Bunların arasında kadınlarda doğurganlığı azaltması da sayılıyor.
Fazla sayıdaki yağ hücresi vücutta östrojen dengesini bozuyor. Östrojen’in yüksek miktarlarda olması ise yumurtlamayı engelliyor. Hamile kalabilmek için en ideal vücut kütle endeksi 21-29’dur.
Şişman olmak bebek sahibi olmaya engel değildir belki ama hamilelik öncesi ve sonrası için gebelik sırasında riskleri artıracak bir faktördür. Bu nedenle aşırı kilolardan kurtulmak hem doğurganlığı artıracak hem de sağlıklı bir gebeliğe ulaşma şansı verecektir.
Fazla kilolu olmanın doğurganlığa olumsuz etkileri şöyle sayılabilir:
- Infertilite (kısırlık) ihtimalini artırmak
- Infertilite ile ilgili cerrahi girişim riskini artırmak
- Adet düzensizliği yaratmak
- Düşük riskini artırmak
- Tüp bebek tedavi şansını azaltmak
Fazla kilolu olmanın gebelik sürecindeki olumsuz etkileri ise şöyle sıralanabilir:
- Fazla kilolu bebek doğurma riskini artırmak
- Yüksek tansiyon riskini artırmak
- Bebekte doğumsal şekil bozukluğu riskini artırmak
- Bebeklerde omuriliğe dayalı gelişim bozuklukları riskini artırmak
- Doğum sonrasında enfeksiyon riskini artırmak
- Gebelik sırasında şeker hastalığı riskini artırmak
- Gebelik sırasında idrar yolu enfeksiyonu riskini artırmak
- Sezaryenle doğum riskini artırmak
- Prematüre bebek doğurma riskini ve bebek ölüm riskini artırmak
- Doğum süresini ve doğum sonrası kanama miktarını artırmak
Sağlıklı bir tüp bebek tedavisi ve sağlıklı bir hamilelik süreci yaşanması için fazla kilolardan kurtulmanın önemi büyüktür. Yüzde beş oranında bir kilo kaybı bile yumurtlama ve gebelik şansını inanılmaz ölçüde artırmaktadır. Yapılan çalışmalara bakılırsa, aşırı şişman kadınların yüzde beş oranında kilo kaybetmesiyle adet düzensizliği olaylarının yüzde 60’ında bu problemin ortadan kalktığı ve adetlerin tekrar düzene girdiği belirlenmiş.
Kilo vermek en azından kendine güven duygusunu geliştirir. Ancak kilo verilmesi için profesyonel bir danışmanlığa gerek vardır. Anne adayının kendince yollar denemesi olumsuz sonuçlara yol açabilir.
Hamilik süresince “iki kişi için yemek” yaklaşımı çok yanlıştır. Önemli olan fazla yemek değil dengeli ve düzenli beslenmektir. Bu durumda hamile her anne adayı bebeğine gerekli besinleri geçirecektir. Aşırı kilo almak ana rahmindeki bebeğin iyi besleneceği anlamına gelmez.
Hamileliğin ilk dönemlerinde anne adayının proteine ihtiyacı vardır ve günde 80 gram protein alınması ihtiyaca cevap verecektir. Bunun fazlası kilo almaktan öteye bir yarar sağlamaz.
Aslında hamilelik dönemi kadın yaşamında dengeli beslenilmesi gereken en önemli zaman dilimidir. Bu dönem, sabit beslenilse bile kilo almanın hızlandığı bir dönemdir. Enerji gereksinimi giderek artar.
Bu dönemde yapılacak dengesiz beslenme hem bebek sağlığı açısından risktir hem de annenin gebeliğini sürdürmesinde sorunlara yol açar.
Aynı şekilde aşırı yemek yemek ve kilo almak hem gelişmekte olan bebek, hem de anne için birçok riski beraberinde taşır. Anne adayının tolore edemeyeceği besinleri yüksek miktarlarda alması kilonun yanında başka sorunlara da yol açabilir. Aşırı yağ tüketiminin kilo alımını arttıracağı dikkatlerden kaçmamalıdır. Olabildiğince doğal, dengeli ve düzenli beslenmenin yararı çoktur.
Avrupa’da kısırlık tedavisi için başvuran anne adaylarında özellikle iki nokta üzerinde duruluyor. Sigara kullanmamaları ve şişman olmamaları. Tüp bebek uzmanları arasında yapılan bir anket sonucuna göre doktorların yüzde 40′ı, sigara içenlere ve şişmanlara tüp bebek tedavisi uygulanmasını istemiyor. Yüzde 29′u ise tüp bebek yöntemini herkesin deneyebilmesini savunuyor.
Doktorlar aşırı kiloların kısırlık şansını artırdığına dikkat çekiyorlar. Bu yüzden tedavi olmak isteyen anne adaylarının öncelikle beslenme alışkanlıklarını değiştirmesi gerektiğini söylüyorlar.