Doğum Yöntemleri

Doğum Yöntemleri

Doğum yöntemlerini iki ana başlıl altında toplanabilir. Normal doğum ve sezaryen doğum olmak üzere mevcut olan iki ana yöntemi vardır. Normal doğum sağlık açısından bir risk olmayan koşullarda en sağlıklı ve olması gereken doğum eylemidir.

   Müdahalesiz hastane şartlarında normal doğum: Fetus dış ortamda yaşabilecek olgunluğa ulaştığı zaman kendiliğinden başlayan doğum çeşididir. Normal bir doğum eyleminin;

  • Termde (son adet periyodundan 40 hafta sonra)
  • Kendiliğinden
  • Tek ve canlı bir fetus varlığı ile
  • Baş pozisyonu ile
  • Sağlıklı bir anne ve sağlıklı bir bebekle gerçekleşmesi beklenir.

Normal doğumda rol aynayan birincil güç rahim kasılmalarıdır. Bu kasılmalar istemsiz olarak başlayan oksitosin hormonunun etkisiyle sıklaşarak devam eden özelliktedir. Normalde rahimin üst kısmından başlayıp 15 saniye içinde de daha aşağılara iner. Etkin bir doğum eylemi için kasılmaların ritmik olması çok önemlidir. Düzenli olmayan kasılma normal doğumun devam etmesine engel olur.

Normal doğumdaki ikincil güç ise annenin bebeği itmek için karın kaslarını kullanmasıdır. Bu itme kuvvetine, silinme ve dilatasyon denilen tam açıklığın tamamlanmasından sonra başlanılır. Bebeğin sağlıklı bir şekilde doğum kanalında ilerleyebilmesi bu güce bağlıdır.

   

Doğum Yöntemleri

Epidural ile normal doğum : Bu doğum yönteminin seçilebilmesi için uygun koşulların sağlanması ve anne adayının epidural anestezi alabilmesi yönünden riskli bir durumunun bulunmaması gerekmektedir. Doğum eyleminin aktif fazında servikal açılma 4 cm ye ulaştığında epidural anestezi ile doğum ağrıları azaltılarak normal doğum yapılabilmektedir. Bu işlem ile, bel bölgesindeki uygun omurların arasına uygun katater yerleştirilip bu port sisteminden anestezik maddenin enjekte edilmesiyle, anne kasılmaları hissetse de doğum ağrılarını hissetmez. Gerektiği zaman ıkınması gereken yerlerde rahatlıkla bunu gerçekleştirerek, kendini daha kontrollü hissedeceğinden doğuma uyumunu daha da kolaylaştırır. Olumsuz bir durumla karşılaşıldığında hastanın aynı omur aralığından farklı anestezik maddelerin verilmesiyle sezaryene geçiş yapmak mümkündür. Fakat şunu bilmek gerekir; annenin gerçekleşen bir sezaryen doğumundan sonra tekrar normal doğum yapması mümkün değildir. Normal doğum adı gereği anne için en sağlıklı olan ve toparlanma süresinin en az olduğu yöntem olması gereği kadınların normal doğuma teşvik edilmesi çok önemlidir.

   Suda yapılan normal doğum: Bu yöntem Türkiye’de çok az hastanede annenin isteği üzerine uygulanmaktadır. Normal doğumun evrelerini anne adayı, yaklaşık 37 derecede ki küvet benzeri havuz içinde geçirerek suyun rahatlatıcı etkisiyle normal doğum yapabilmektedir. Dezavantaj olarak kesi yerlerinin sudan çıktıktan sonra yapılmasına bağlı enfeksiyon riskinin bulunmasıdır.

   Evde normal doğum: Evde doğum yöntemi Türkiye’nin kırsal bölgelerinde ve dünyanın bir çok ülkesinde annelerin tercih ettiği bir doğumdur. Çoğu zaman bir tercihten ziyade bir mecburiyetten kaynaklı olarak da evde doğum yapılmaktadır. Önemli olan olası bir komplikasyonda en kısa zamanda hastaneye gidebilinecek imkanlara sahip olmaktır. Anne adayı tercihini evde doğum yapmak yönünde kullanmakta özgürdür. Fakat doğum sonrası doğum yapılan yerin kayıtlara girilebilmesi için bağlı olduğu sağlık ocağına bilgi verilmeli ve bebeğin kaydı yaptırılmalıdır.

   Spinal anestezi ile sezaryen doğum: Sezaryen yöntemi ile doğum ülkemizde çoğunlukla tercih edilen doğum yöntemidir. Bu yöntemin kullanılmasındaki majör neden olarak özel hastanelerin gelir elde etme çabası gösterilmektedir. Diğer bir bakış açısı ise; anne adayı kendini normal doğum için ruhsal yönden yeterli görmüyorsa, bu konuda ısrarcı olmanın normal doğumun aktif fazında bebeğin doğum kanalına girmesinde ve ıkınmada sıkıntıların yaşanmasına da sebep olmaktadır. Belli konularda doktorlar sezaryen yönteminin nasıl olacağına dair seçenek sunmamaktadır. Sezaryenler artık, bebek için en sağlıklı yöntem olduğu düşünülen spinal anestezi altında gerçekleşmektedir ve genel anesteziye sıcak bakılmamaktadır. Anne adayı genel anestezi istese bile belli protokoller gereği doktor bu istemi geri çevirerek doğumun spinal anestezi altında olmasında karar kılabilir.

Annenin normal doğum yapmasına imkan sağlamayan koşulların başında ise makat geliş ve ani başlamış kanamalar görülmektedir. Bu gibi durumlarda annenin isteğine bakılmaksızın uzman hekim sezaryen kararı almaktadır.

Spinal anestezi ile sezaryen doğumda anne adayı ağrıyı hissetmemektedir. Doğumun yapılacağı gün ve saat daha önceden planlanmış olup bu süre ilk gebeliklerde 38. haftanın sonu 39. haftanın ortasına kadar uzatılabilirken, ikinci ve sonraki doğumlarda 38. haftanın bitmesi beklenmemektedir. Sezaryen için normal doğumu işaret eden kasılmaların başlaması istenen bir durum değildir. Spinal anestezinin uygulanmasından belli bir süre sonra anne adayı sedye üzerinde yatar pozisyona alınır ve cerrahi işlem alanını görmemesi için bir perde ile görüş kapatılır. İlacın etkinliği için beklenen süre yaklaşık 15 dakika kadardır. Tüm doğum eylemi süresince uyanık olan anne bebeğinin ilk ağlamasını duyar ve çocuk doktorunun ve ebenin kontrolünden geçtikten sonra onu görebilir hatta öpebilir. Bu anne için unutulmaz bir andır ve genel aneztesi altında yapılan sezaryen işleminde anne bu duyguları yaşayamamaktadır. Bebek vakit kaybedilmeden kontrollerden geçtikten sonra bebek odasına alınırken annenin rahim kesilerinin ve karın dış duvarının dikimi için bir süre daha ameliyathanede kalması gerekir. Yaklaşık yarım saat sonra da annenin çıkışı gerçekleşir ve doğum odasında bebeğine kavuşur.

Genel anestezi ile sezaryen doğum: Genel anestezi altında gerçekleşen sezaryen doğumda anne doğumun başından sonuna kadar anestezinin altındadır ve doğuma ait hiçbir şeyi hatırlamaz. Genel anestezide annenin entübasyonu sağlanır ve solunumu anestezi doktorunun kontrolune geçer. Uyanma aşamasına ve ilaç miktarını anestezist karar vermektedir. Doktorun bu işlemi en kısa sürede tamamlaması ve bebeğin en az anestezik maddeye maruz kalması için el çabukluğu gerektiren zamanın önemli olduğu bir doğum yöntemidir. Dezavantaj olarak; annenin geç uyanmasına, annenin ve bebeğin birbirlerine yakınlaşmasına ve emzirmenin gecikmesine sebep olur. Bebek çok az bir ihtimal olsa da anestezik maddeye maruz kalabilir ve uyanma süresi uzayabilir. Bu durum çocuk doktorunun değerlendirmelerinde yanılmalara neden olabilir.

Tags: , , , , , ,

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Time limit is exhausted. Please reload CAPTCHA.