Doğumdan Sonra Adet Düzensizliği
Adet dönemi yani menstrüal siklus, anne adayının rahminin bebeği taşımak için yaptığı hazırlık olarak adlandırılabilir. Bu dönemde, rahim içerisindeki damar yapıya kılcallanma adı verilen ve damar dallarının rahim (uterus) çeperine daha sıkı bir şekilde yayılmasını sağlayan yapılar oluşur. Ayrıca hormonal seviyede değişimler oluşarak anne adayı olası bir bebek için hazırlanır.
Bebeğin olmadığı yani hamileliğin gelişmediği durumlarda, bu yapılan uterus içi hazırlığı, olgunlaşmış ovum (yumurta) hücresiyle beraber dışarı atılır. Bu şekilde gerçekleşen vajinal kanamaya mestrüasyon (adet kanaması) adı verilir. Adet dönemi genellikle 26- 30 günlük periyotlar halinde devam eden düzenli bir dönemdir. Bu dönemi etki eden dış faktörler nedeniyle bu gün hesaplamasında değişiklikler oluşabilir ya da mestrüasyon hiç görülmeyebilir. Bu nedenlerin başında stres odakları yer almaktadır. Bu odağa en güzel örnek sınav hazırlığı yapan bayanların çoğunda görülen adet düzensizliği ya da yoksunluğudur.
Adet döneminin normal şartlarda düzenli olduğu bireylerde, herhangi bir stres odağı olmadan adet düzensizlikleri meydana gelebilir. Hormonal durumla alakalı bu düzensizliklerin en yoğun olarak görüldüğü dönem doğum sonrası dönemdir. Doğum sonrasında hormonlar gebelik dönemindeki seviyesini korurlar. Hormonların normal döngüsü içerisine girebilmesi zaman aldığından bu dönemde adet hiç görülmeyebilir ya da düzensizleşebilir. Özellikle ilk 1 aylık dönemde adet görülmemesi sık karşılaşılan bir durumdur. Hormonların en yüksek seviyede olduğu ve çoğunlukla adet görülmeyen bu döneme lohusalık dönemi adı verilir.
Doğumdan sonra adet düzensizliği, ilk üç ay içerisinde hormonların eski seviyelerine dönmesiyle ortadan kalkar. Normal menstrüal siklusu bulunan bayanların doğum sonrası üç ay geçmesine rağmen hala adet düzensizliği yaşamasının nedeni, çoğunlukla doğum sonrası yaşanan stres durumudur. Bu durum çoğunlukla yeni dünyaya getirilen bebeğin gelecek kaygısından meydana gelmektedir. Bu sebeple anne adaylarının partnerleriyle birlikte bu stres odaklarını yenmeleri büyük önem taşımaktadır menstrüal siklusu düzenli olan bayanlarda görülen stres odaklı adet düzensizliği, zaman içerisinde hormonal dengeyi de etkileyebilir. Örneğin hipofiz bezinin etkilenmesi sonucu prolaktin salımı durabilir. Bunun sonucunda sütten kesilme denilen ve anne sütünün gelmediği, bebeğin devam sütleriyle beslenmesini gerektiren durumlar ortaya çıkabilir.
