Psikoloji Nedir

Psikoloji Nedir

Psikoloji, insan davranışlarını ve bunların altında yatan dinamikleri inceleyen bir bilim dalıdır. Kökleri Antik Yunan kaynaklarına dayandığı halde modern anlamda psikoloji, yeni bir bilim dalı olarak görülebilir. Tarihte birçok bilim insanı tarafından araştırılmasına rağmen modern bir psikoloji laboratuvarı kurarak psikolojiyi resmi olarak diğer bilimlerden ayıran ilk kişi William Wundt (1832 – 1920) olmuştur.

Genel anlamda baktığımız zaman psikoloji dört ayrı perspektif altında toplanır. Bunlar biyolojik, bilişsel, davranışsal ve sosyokültürel perspektiflerdir. Biyolojik perspektif beynin, sinir sisteminin ve vücudumuzdaki diğer fizyolojik etkenlerin davranışlarımıza nasıl etki ettiğini araştırır. Bilişsel perspektif ise bu davranışlarımızın zihinsel gelişimleriyle ilgilenir. Örneğin, algı mekanizmaları ve hafıza, bilişsel perspektifin ilgi alanlarıdır. Davranışsal perspektif ise gözlenebilen ve dış şartlarla koşullanabilen davranışlarımızı inceler. Son olarak sosyokültürel perspektif, diğer insanların ve toplumun bireyin davranışlarına olan etkisini anlamaya çalışır. Bu dört perspektif birleştiğinde bir bütün halinde psikolojinin amacını ve tanımını oluştururlar. Bu nedenle biri diğerinden daha önemlidir demek yanlış olur.

Psikoloji Nedir

İnsan sosyal ve aktif bir varlık olduğundan psikolojinin alanları da çok çeşitlidir. Örneğin klinik psikoloji, bireyin zihinsel bozukluklarını ve muhtemel tedavi yöntemleriyle ilgilenirken; sosyal psikoloji temelde toplum ve insan arasındaki etkileşimi inceleyen bir alt daldır. Bunların dışında diğer alt dallara bilişsel psikoloji, endüstriyel psikoloji, gelişim psikolojisi, din psikolojisi ve eğitim psikolojisi örnek verilebilir. Psikolojinin ilgilendiği alanların belli bir sayısı yoktur çünkü insanın dâhil olduğu her yerde o alana özgü bir psikoloji bulmak mümkündür.

Wundt, 1879 yılında psikolojiyi ayrı bir bilim dalı olarak kabul ettikten sonra bazı ekoller ortaya çıkmıştır. Ekol, bir grup insan tarafından benimsenilen bir görüş topluluğudur. Psikolojide de tarihsel süreçte birbirinden farklı ekoller ortaya çıkmıştır. Wundt’un da savunduğu yapısalcılık ekolu bunlardan biridir. Bu görüş, psikolojinin zihinsel süreçleri incelemesi gerektiğini öne sürmüştür. Bu doğrultuda psikoloji, insanın zihnini temel taşlarını incelemeli ve analiz etmelidir.

Bir başka çok bilinen ekol ise davranışçılık ekolüdür. Kurucusu John Watson ve diğer temsilciler, yapısalcılık ekolüne karşı çıkmışlardır. Onlara göre, insan zihnini ve zihinsel süreçleri incelemek mümkün değildi. Psikoloji, insanın gözlemlenebilen davranışlarını incelemeliydi. Çok bilinen köpek deneyiyle İvan Pavlov da bu ekolün üyelerindendi. Onlara göre istenilen bir davranış ödüllerle pekiştirilebilir ve istenmeyen davranışlar cezalarla azaltılabilirdi.

İşlevselcilik akımı ise William James ve John Dawey tarafından ortaya atılan bir başka psikoloji ekolüdür. Bu ekol bir açıdan yapısalcılık ile benzeşir. Çünkü işlevselcilik ekolü de insan davranışlarının temelinde zihinsel süreçlerin yattığını savunur. Fakat yapısalcılıktan farklı olarak işlevselcilik, bir davranışı yalnızca zihinsel bir temele dayandırmaz. Zihnin işlevi, bir başka deyişle algılar ve düşünceler, dış dünyayla uyum sürecimizi etkiler. Bu ekole göre psikolojide asıl araştırılması gereken olgu budur.

Son olarak en çok bilinen ekollerden biri de psikanalitik ekolüdür. Bu ekol Sigmund Freud tarafından yaratılmış ve daha sonra Carl Jung gibi psikologlar tarafından savunulmuştur. Onlara göre psikoloji, bilinçaltımızı ve orada yaşanan çatışmaların davranışlarımıza etkisini incelemelidir. Bilinçaltı, bireyin farkında olmadığı ve kimisi doğuştan gelen, kimisi de birey tarafından bastırılan deneyimlerin toplandığı bir yerdir. Ayrıca bu ekole göre, insanların normal olmayan davranışlarının sebebi de bilinçaltıdır.

Genel bir bakış açısıyla psikoloji tanımı, amacı, perspektifleri, alt dalları ve ekolleriyle bu şekilde tanımlanabilir. Psikoloji hala gelişen ve yeniliklere açık bir bilimdir. Bu nedenle ekoller ve alt dallar burada verilen örneklerle sınırlı tutulmamalıdır.

Tags: ,

2 cevap

  1. […] vücutta yayılım biçimi, lezyonun büyüklüğü ve etkileri olarak. Sedef hastalığı psikolojiyle birebir alakalı bir hastalık olmakla birlikte yaşam biçimi, beslenme, uyku ve kişisel bakım […]

  2. […] psikoloji bir terim olarak ilk defa 1908 yılında yayınlanan bir kitapta kullanılmıştır. Bu tarihten […]

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Time limit is exhausted. Please reload CAPTCHA.