Sağlık Okur Yazarlığı Üzerine

Bireylerin sağlık okuryazarlığı seviyelerini saptamak ve ortaya çıkan sonuçlar doğrultusunda bir veri elde etmek ve elde edilen veriler ile yol şeması çizmek için anket uygulanmıştır. Sorun aslında bireylerin sağlık dalında okur yazarlık oranının onların hangi özellikleri ile hangi katagoriye girdiklerini saptamak ve bu saptanan düşük seviyeli sağlık okuryazarlığının nedenlerini daha kolay tespit etmektir. Çözüm olarak bir değil birkaç farklı kola dağılmak hedef kitlemizi arttıracağı gibi çözümlere daha kısa bir sürede ulaşmamızı sağlar. Bu yüzden tek yön üzerine değil birçok yöne yönelmeliyiz ve hepsini güncel zaman dilimine uygun tutmalıyız.

Literatürde bazı sorunlar aslında bireylerin kendilerinden de kaynaklanacağı gibi çevresinden kendine parça olarak aldığı; kültürel, ekonomik, bilgi, sosyoloji vb. birçok konu aslında problemin ortaya çıkışının asıl nedenidir. Daha sonra birey eğer eğitim ile gelişirse kendisinin daha çok araştırma içine girdiği, kendisine söylenen bilginin doğruluğunu araştırdığı, birinci şıkların ötesinde ikinci şıkların da oluşturduğu seçenekleri incelemeyi daha kolay yapabilmektedir. Ayrıca bireyin eğitim seviyesi arttığında sağlık okuryazarlığı arttığı gibi eğitim seviyesi iyi olmayan (ilkokul, ortaokul) bireylerin de yaşlarının ilerledikçe daha okuryazar oldukları görülmüştür. Bu nedenleri iyileştirmek için bireylerin birbirlerinin dediklerinden çok araştırmaya yönelik girişimlerinin olması gerektiği anlatılırsa bireyler bilinçlerinir. Bu yöntem herkes için de geçerli değildir. Ve herkes için geçerli bir çözüm önerisi bulmak istiyorsak bireylere açık bir dilden hitap eden broşür, yazı, anlatım vb. özellikler gibi aslında sadece görüntüden ibaret olan resimler de kullanılabilir. Bu tamamen bireylerin bilinçaltında yer etmesi ile gelişebilir ve beyinde kalıcı etkilere neden olabilir.

Sağlık okuryazarlığının düşük seviyede olma sorunu birkaç neden etrafında toplanmıştır. Bunlardan ilki bireylerin bilgiyi araştırıp bulmaktan çok hatırladığı, sorduğunda, varsaydığı tercihlerde bulunmasından kaynaklanır. Aslında bu bir tür üşengeçliğin de yansımasıdır. İkinci bir neden bireylerin eğitim seviyesinin düşüklüğüdür. Araştırmaya yönelik değil çevresinden gördüğünü yapmaya yönelik bir davranış sergilemektedirler. Çözüm olarak bireylerin hem sözel hem yazı dili ile hitap etme ve onların beynine kazınacak birtakım görseller kullanılması çözüm olarak sunulabilir. Yazıyı okumak istemeyen bireyler çok daha rahat bir şekilde görsele odaklanıp istemeden de olsa onun hakkında düşünemeye başlayabilir. Birçok dala ayrılmanın avantajı hangi bireyin hangi ilgi alanı varsa ona yönelerek bilgilenmesini sağlar. Örneğin yazı okuyarak bilinçlenmek yerine dinleyerek bilinçlenmeyi, ya da dinleyerek bilinçlenmek yerine kendi sosyal medyadan araştırmayı tercih edebilir. Aslında doğru sağlık okuryazarlığı internet sayfası oluşturarak bireyler çok daha bilinçli hale getirilebilir.

Sorun aslında daha çok şehir merkezi ilçe, büyükşehir küçükşehir kaynaklı olduğu düşünülmektedir. Çünkü bireyler genelde ev konumuna yakın hastaneleri tercih ediyorlar ve bu hastaneler bulundukları yere göre değişebiliyor. Örneğin her yerde üniversite hastanesi olmaması vb. Çözüm mevcut yer kullanılarak planlı adım atma ile sağlık okuryazarlığı seviyesi yükseltilebilir. Bazı çözümler sabit bir zaman diliminde yer almalıdır. Örneğin dahiliye servisinde birçok hastalık ile ilgili broşür vb. Bazı çözüm önerileri ise konferanslar, söyleşiler yoluyla gerçekleştirilebilir. Sağlık okuryazarlığı seviyesinde bir artış olması için kalıcı zaman dilimi daha çok ön plana çıkmalıdır. Süreli bir zaman diliminde 50-100-150 kişiye hitap edebilecekken kalıcı bir zaman diliminde kişi sayısı oldukça fazla ve belirsizdir. Bu bizim uygulamalarımızın daha çok beyinlere nakşetmesi ve bireylerin hayatlarında benimsenmesi açısından birinci sırada yer almaktadır. Sorunun ne zaman çıktığını saptamak oldukça güçtür çünkü aslında bir bireyin sağlık okuryazarlığı denince akla gelen o kişinin yaşadığı zaman kadar olan bilgi birikimidir. Yani ne zamandan beri bu sorun var diye bir soru soracak olursak bireyin ysşamını kapsayan zaman bütünüdür. Varolan sorunlar nesilden nesile de aktarılmaktadır. Örneğin fenalaşan birinin kalp krizi geçirdiği bilinmiyor. İlk yardım bilmeyen bir kişi müdahale edip ona yardım etmek amacıyla ayaklarını yukarıya kaldırıyor diyelim. Doğru bir çözüm mü? Hayır. O kişi sadece doğru yaptığını sanıyor. Biz biliyoruz ki kalbe giden kan miktarını azaltmak için birey oturur pozisyona getirilmelidir ve kan dolaşımının vücudun alt ekseninde kalması sağlanmalıdır… Peki yanlış yardım uyguladığını bilmeyen bu birey çevresindekilere, çoluk çocuğuna yaptığını anlatarak onların beyninde yanlış bir bilgi aktarımı oluşturabilir. Burada da bir okuryazarlık oranının düşük olduğu çift taraflı görülmektedir. Birinci kişi olayı anlatan kişi ikinci kişi ise dinleyen kişi. İşte tüm bu yanlış anlaşılmaların önüne geçebilmek için her bir okuryazar olmalıdır.

Tags: ,

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Time limit is exhausted. Please reload CAPTCHA.