Üst Solunum Yolu Hastalıkları

Üst Solunum Yolu Hastalıkları

Grip (Enflüanza)

Halk arasında grip olarak bilinen bu hastalık üst solunum yollarının enfeksiyonel bir durumu sonucu gelişir. Etkeni ise enflüanza virüsüdür. En çok kış ve ilkbahar aylarında görülmektedir. Tarihteki en önemli pandemi ise 1918 yılında görülmüştür. I. Dünya Savaşında ölenlerin sayısından daha fazla kişinin öldüğü bildirilmiştir.

Hasta kişinin ağzından hapşırıkla ve öksürükle çıkan damlacıkların içindeki virüsler, sağlam bireylerin üst solunum yolu epiteline tutunarak orada çoğalmaya başlar ve hastalığı ortaya çıkarırlar. 2-4 gün arasında da tüm trakeabronşiyal sistemde etkisini gösterir.

Başlangıçta titreme, kırıklık ve yüksek ateş görülür. Bunlara öksürük, bel ve baş ağrıları da eşlik eder. Yutakta ve soluk borusunda yanma hissi vardır ve ileri derecede halsizlik en temel belirtilerdir.

Hastalığın seyri normal kişilerde iyi olsa da, yaşlılarda, alkoliklerde, akciğer hastalığı olanlarda, diyabetlilerde ve çok sigara içenlerde daha ağır seyreder. İlerleyen grip vakıaları hastalığı zatüreye (pnömoniye) çevirebilir.

Gripte etkin bir tedavi yöntemi yoktur. Neden virüs kaynaklı olduğundan gribin ortaya çıkardığı durumlara yönelik tedavi planması yapılır. Antibiyotikler virüsler üzerinde etkili değildir ve sadece bakterileri yıkmada kullanılır. Virütik enfeksiyonun bakteriyel enfeksiyona yol açması durumunda antibiyotik tedavisi başlanabilir.

En önemlisi de yatak istirahatidir. Ağrılar için ağrı kesici ilaç tedavileri, yüksek ateş için ateş düşürücüler önerilir. Diğer bir önemli konu ise hastanın bol sıvı alması ve vitaminden zengin diyet uygulamasıdır.

Uygulanan aşıların o yılki enflüanza tipi üzerinde etkili olduğunu söylemek yanlış olur.

Sinüzit

Nazal sinülerin (buruna yakın kemik içi boşluklar) içinde oluşan enflamasyonlu bir hastalıktır. Soğuk algınlığından sonra görülme sıklığı bir hayli fazladır. Üst dişlerin apsesi sinüslere yakın yerde oluşundan dolayı sinüzit ile sonuçlanabilir.

Sinüzitte burun iç mukozasında ki enfeksiyon nedeniyle burun tıkanıklığı görülür. Akamayan burun sekresyonu ise bakterilerin üremesi için uygun ortam hazırlar. Griple karıştırılmaması gereken konu ise sinüzitin bakteriyel gribin virütik bir hastalık olduğudur. Sinüs denilen içi boş yapıların enfeksiyonla dolması sonucu bu boşluğun duvarlarına yapılan bir basınç vardır ve bu basınç kişide baş ağrısına sebep olur. Tıkalı burun nedeniyle koku almada azalma görülür. Akıntının boğaza doğru akması sebebiyle öksürük ve mide bulantısı görülebilir. Diğer enfeksiyonel hastalıklarda olduğu gibi yorgunluk, iştahsızlık ve yüksek ateş tabloya eşlik edebilir.

Amaç sinüs akıntısının sağlanması bir yerde burun tıkanıklığının giderilerek enfektif sekresyonun burun kanallarıyla çıkışının tedavisidir. Ortaya çıkan sonuçların tedavisi ve enfeksiyonun kurutulması amaçlanır. Bunu sağlamak için burun spreyleri kullanılmaktadır.

Faranjit 

Farenksin iltihabi hastalığıdır. Farenks yutak olarak da bilinen içinde bademciklerin olduğu iç boğazdaki kısımdır. Çok konuşmak, sigara içimi ve kimyasal irritanlar farenks duvarının zedelenmesine yol açabilir ve farenjite sebep olabilir. Genellikle soğuk algınlığı ve sinüzit gibi diğer enfeksiyonlarla beraber görülür. Sinüzitte sinüsteki akıntının farenkse akması sonucu da farenjit görülebilir. Faranjitli hastalarda bölgesel ya da genel  enflamasyonun sonuçları görülebilir. Boğaz ağrısı, yüksek ateş ve halsizlik görülür.  Farenksin gözle muayene ediliyor olması tanı koymayı kolaylaştıran bir durumdur.  Tedavi uygulanırken farenjitin neden olduğu durumların ve enfeksiyon nedeninin ortadan kaldırılması planlanır. Sigara içimi kesinlikle yasaklanır. Az konuşma gibi istenen davranış şekilleriyle de ses tellerinin dinlendirilmesi istenir. Yatak istirahati tüm üst solunum yolu hastalıklarında geçerli bir uygulamadır. Halk arasında dinlenmeden geçmez durumu kesinlikle doğrudur. Hastanın boğaz ağrısından dolayı yiyip içmede sıkıntısı olsa da bol sıvı alması gereklidir. Boğaz antiseptikleri ve gargaralar kullanılmaya başlanmalıdır. Doktor istemine göre verilen antibiyotik tedavisine başlanmalı ve ilaç kullanımı yarım bırakılmadan bitirilmelidir.

Tonsilit (Bademcik İltihabı)

Boğazda yer alan tonsillerin enfeksiyonudur. Neden olan durum ise bakteriyel ya da virütik olabilir. Faranjitin devamında görülebilir bir durumdur. Tonsillerin kırmızı ve ödemli olması bademcik enfeksiyonunu düşündürür. İlerleyen vakıalarda bademciklerin üzerinde beyaz küçük plaklar görülebilir. Bu duruma kriptik tonsilit de denmektedir ve kan testindeki lökosit miktarında artış vardır.  Tonsilitin kronik olmadan önceki hali faranjit tedavisi ile aynıdır. Çok sık tekrarlayan tonsilit vakalarında cerrahi işlem uygulanabilir ve tonsillektomi (bademciklerin çıkarılması) uygulanabilir.

Laranjit

Larenks (gırtlak) ve ses tellerinin iltihaplı durumudur. Genellikle farenjit ve üst solnum yolları hastalığını takiben gelişmektedir. Sesin fazla kullanımı, inhale edilen tozlar, sigara dumanı hastalığa sebebiyet verebilir. Ateş, öksürük ve boğazda sıkılma gibi bir hissinde eşlik ettiği durumlar ortaya çıkar. Ses kısıklığı vardır. Ses kısıklığı aynı zamanda larenk kanserininde en temel bulgusu olduğundan 10 günü aşan ve tedaviye yanıt vermeyen ses kısıklığı durumunda hasta mutlaka ileri tetkik için hastaneye başvurmalıdır.

Uygulanan tedavinin dinlenme ile başlayan bir süreci vardır. Fazla konuşmaktan kaçınmalıdır. Sigara içimi varsa yasaklanarak, bol sıvı alması ve yine antiseptik solüsyonlar ile gargara yapılması sağlanmalıdır. Tahriş olmuş gırtlak duvarı için buhar uygulamaları işe yarayabilir ve doktorun verdiği bir antibiyotik tedavisi varsa devam edilir.

Tags: , , , , , , ,

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Time limit is exhausted. Please reload CAPTCHA.